menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sol partilerimiz olası "erken seçim"e hazır mı?

56 50
19.04.2025

Tam 18 yıl önce, 2007'nin Ocak ayında, sevgili dostumuz Hrant Dink'in alçakça katledilmesinin acıları içindeydik... Daha birkaç ay önce Brüksel'de, Avrupa Birliği'nin Türkiye üzerine organize ettiği bir toplantıda ilk kez bir araya gelmiş, o Ermeni, ben Türk, beş yıldır iktidarda bulunan AKP'nin insan hakları ihlallelerini dile getirmiştik...

Vurulmasının ardından, 23 Ocak 2007'de, Ermeni, Asuri ve Kürt örgütleriyle birlikte Brüksel'deki Türkiye Büyükelçiliği'nin önünde büyük bir protesto eylemi yaptıktan sonra Avrupa Birliği kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanı'nda bir araya gelerek Türk Devleti'nin soykırımcı uygulamalarına karşı mücadele kararlılığımızı haykırmıştık.

O günlerin karanlığını yırtan bir olayı hiç unutmuyorum... O zamana kadar adı duyulmamış bir yapımcının, Sırrı Süreyya Önder'in o muhteşem filmi: Beynelmilel... Mizahı, eleştiriyi, umudu şiirsel bir şekilde dile getiren bir şaheser...

Kendisini şahsen tanımak fırsatı bulamadığım Sırrı Süreyya Önder'i, tüm kültür ve siyaset dünyasını sarsan endişe verici rahatsızlığı üzerine, Artı Gerçek'teki "Şu Sırrı Süreyya hiç durmuyor!" başlıklı yazısında Ali Duran Topuz çok iyi tanıttı: "Azınlık içinde azınlıktır. Ekonomisi yoksul ilin ve ailenin kültürü zengin devrimci sosyalistidir."

Sırrı Süreyya Önder'in kendisiyle ne yazık ki hiç beraber olamadım, ama babası Ziya Önder'le sosyalist mücadeleye farklı coğrafyalarda, aynı zamanda katılmıştık. 60'lı yılların başlarında ben Türkiye İşçi Partisi'nin İzmir, ardından İstanbul örgütlenmesinde sorumluluk üstlenirken, Ziya Önder de partinin Adıyaman'daki örgütleyicilerindendi ve ilk il başkanıydı.

Daha sekiz yaşındayken babasını kaybeden Sırrı Süreyya Önder siyasal mücadeleye Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken başlamış, 1978'de Maraş Katliamı'nı protesto edenler arasında olduğu için tutuklandığı gibi, 1980 darbesinin ardından 7 yıl hapis yatmıştı.

Beynelmilel filmiyle ünlendikten sonra "O… Çocukları", "Emret Komutanım", "Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü", "F Tipi Film", "Ejder Kapanı", "Mar", "Düğün Dernek" ve "Yeraltı" filmlerinin yapımında senarist, yönetmen, danışman ve oyuncu olarak yer alan Önder 2011 seçimlerinde parlamentoya girdikten sonra Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve en son DEM Parti milletvekili olarak demokrasi ve barış arama girişimlerinin hep ön safında bulundu.

Önder'in bu çalışmaları yürütürken, siyaset yelpazesinin solunda yer alan diğer partilerle de demokratik ittifaklar oluşturmaya büyük önem verdiğini, onlarla her zaman diyalog ve görüş alış verişi içinde bulunduğunu biliyoruz.

Tüm dostları gibi bizim de dileğimiz henüz 63 yaşında olan Sırrı Süreyya Önder'in bir an önce sağlığına kavuşarak yıllardır sürdürdüğü........

© Artı Gerçek