menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bizim kuşağın asla okuyamayacağı belgeler!

87 7
10.08.2025

Devlet terörü tüm acımasızlığıyla sürdürülürken Türkiye'yi "terörsüz" kılma iddiasıyla kurulan ve TBMM çatısı altında açılış töreni büyük tantanayla yapılan Milli Komisyon, üç gün sonraki ikinci toplantısını yangından mal kaçırır gibi vatandaşın ve medyanın izlememesi için kapalı kapılar ardında yaptı.

MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Milli Savunma ve İçişleri bakanlarının "ulusal güvenliği ilgilendiren konularda bilgi verecekleri" gerekçesiyle bu ikinci toplantı kilitli kapılar ardında yapıldığı gibi, konuşma tutanaklarının da 10 yıl boyunca hiçbir şekilde yayınlanmamasına karar verildi.

Şaşırtıcı olan, böyle bir kararın, 51 üyeli komisyonda yer alan muhalif milletvekillerinden de bir itiraz gelmeden oybirliğiyle alınmış olmasıydı... Karar alınır alınmaz da basın mensuplarının salonu terketmesi için toplantıya ara verilmiş, kapalı bölümde de dışarı bilgi sızmaması için sinyal kesici jammer'ler harekete geçirilmiş, toplantıda yer alan milletvekillerinin cep telefonlarına da toplantı öncesi el konulmuş bulunuyor.

Bu demektir ki, toplantıda MİT Başkanı ile iki Bakanın neler söylediklerini 9 Ağustos 2035 tarihine kadar, o toplantıya katılan milletvekillerinin ya da onların yakınlarının dışında hiç kimse bilemeyecek...

40'lı yıllardan beri Türkiye'nin sosyo-politik yaşamında ve medyasında aktif yer almış, sorumluluklar üstlenmiş, bunun için bedeller ödeyerek halen 90'a merdiven dayamış benim kuşağımın Milli Komisyon'da o gün neler konuşulduğunu bilmesi asla mümkün olmayacak...

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşundan beri yaptığı gizli kapaklı toplantılarda neler konuşulduğunu, ne kararlar alındığını, 73 yıllık gazetecilik yaşamımda hep merak etmiş, gerektiğinde tanıdığım milletvekillerini sorgulayarak bilgi almaya çalışmıştım.

Örneğin, Türkiye'nin NATO'ya kapılanma sürecinde yapılan ünlü 1951 Komünist Tevkifatı ve buna paralel olarak komünist propaganda ve örgütlenmeye verilen cezaların artırılması için Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddelerinde değişiklik yapılması...

Daha sonraki yıllarda benim de defalarca hedefi olduğum bu değişikliklerin yapıldığı TBMM'nin 19 Kasım 1951 tarihli kapalı oturumundaki utanç verici anti-komünist konuşmaların tüm ayrıntılarını, ancak yıllar sonra TBMM tarafından yayınlanan 45 sayfa uzunluğundaki tutanaklardan öğrenebildim. Kendini demokrat bilen herkesin okuması gereken bu tutanaklara şu linkten erişilebilir: https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/GZC/d09/c010/gcz09010006.pdf

TBMM'nin geçmişine ait ibret verici tutanaklardan biri de, TKP lideri Mustafa Suphi ve yoldaşlarının 29 Ocak 1921'de Karadeniz'de katledilmelerinden kısa bir süre önce, 22 Ocak 1921 tarihindeki gizli oturuma aittir.

Yıllar sonra giziliği kaldırılarak TBMM tarafından Latin harfleriyle basılan 22 Kânunisâni 1337 (22 Ocak 1921) tarihli TBMM Gizli Celse Zabıtları, o dönem Sovyet Rusya’dan gelen altın ve silah yardımlarına rağmen Mustafa Kemal’in komünizme ne denli karşı olduğunu, bir hafta sonra Karadeniz sularında katledilecek Mustafa Suphi ve yoldaşlarına karşı milletvekillerini nasıl kışkırttığını açıkça ortaya koyuyor…

Daha önce yayımlanmış yazılarımdan birinde de paylaşmış olduğum o tutanaklardan, cümle düşüklüklerine dokunmaksızın, aynen aldığım ibret verici bazı pasajlar:

MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara) – Efendiler, vaktiyle Mustafa Suphi riyasetinde bir heyetin memlekete........

© Artı Gerçek