menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KİŞİSEL GELİŞİM ÜZERİNE BİREYSEL BİR BAKIŞ

14 1
14.09.2025

Önsöz gibi…

İnsanın gelişimi onun kendini, doğayı anlama ve anlatma yolculuğuyla başlamıştır. Bu yolculukta adı henüz konmasa da şiir, müzik ve dansla başlayan anlama ve anlatma eylemi, yazının henüz olmadığı dönemler dâhil, zaman içinde felsefe ve bilime kök hücre olacaktır.

Olmak ya da olmamak

Egemen yapılar tarih boyunca kendi iktidarlarına hizmet edecek insan yetiştirmişlerdir. Hiçbir iktidar kendini yerinden edecek, tekerine çomak sokacak insan yetiştirmez. Bu ifademizi sinek pislemedik bir yere yazınız lütfen. Tarihi süreçte egemen yapıların eylemlerine ters düşen söylemleri olanlar bunun bedelini ödemek zorunda kalmışlardır. Örneğin Sokrates baldıran zehri içerek ölüme mahkûm edilmiştir. Bir sürü filozof Atina’dan Anadolu’ya sürülmüştür.
Biz dönelim bireye.
İnsanın aklını keşfetmesiyle başlamıştır her şey ve düşünme yetisi… Bu keşif için bireysel gelişimin oluşum noktası, kök hücresi diyebiliriz. Kendini geliştirdikçe bir şeyler yapabilmenin keyfi. Bu gelişim süreci şüphesiz bir zıtların birliği temel yasası olan doğa ve kâinatın yapısallığı içinde bugünlere gelecektir. Onun içgüdüsel dürtüleri, yok etme duygusu ve şiddet, çoğalma güdüsü ve yaşama tutkusu ile aklını kullanırken kendine dışardan bakabilen filozoflarla birey olma ve/veya olamama süreci hızlanmıştır. Bireyin oluşumunda mülkiyet kavramı ne gibi artı-eksiler getirmiştir acaba diye soruyorum. Bu soru ayrı bir makale konusudur.

Birey olmak / olabilmek hem kendi hem de başkası/öteki olabilmektir. “Kendi” olurken doğanın ve elbette kâinatın bir parçası olduğunun ayırdına varacak, “başkası/öteki” olurken de dünyayı paylaştığı varlıkların yaşam hakkını savunacaktır. Yeter mi? Yetmez elbette… Sebep-sonuç ilişkisi bağlamında analitik düşmeyi de donanımına eklemelidir ki bu hayli zamanını alacaktır. Özetle birey olmak zor zanaattır vesselam. Söylemesi ne denli kolaysa yapması o kadar zordur.

Bireyleşme sürecinde durma mesafesini ayarlamak

Hem kendi hem de başkası olabilen bireyin elindeki en önemli araç iletişimdir. İş ve İnsan İlişkisi dersini verdiğim dönemde iletişim kanallarının hep açık kalması gerektiğini vurgulardım. Konuyu çarpıcı bir şekilde anlatmak için de “kuduz köpekle de iletişim içinde olmalıyız” derdim. “Hocam, ya yaklaşırsak?” sorusu geldiğinde ise “durma mesafesini ayarlayamazsanız, kuduz köpek sizi ısırır, sonra da gider aşı olursunuz” diye cevap verirdir.

Durma mesafesinin ayarlanması sadece üç kelimelik bir ifade değildir. Durma mesafesini ayarlamak için karşımızdaki kişiyi analiz yeteneğinin........

© Antalya Son Haber