“O” Andan Sonra Foto Muhabirleri Ne Yapar?
Benim için foto muhabirliği, çoğu insanın sandığı gibi sadece o anı yakalamak değildir. İnsanlar genellikle beni kalabalığın ortasında, makinem elimde, deklanşöre basarken hayal eder. Sanki bütün meslek bundan ibaretmiş gibi… Oysa işin aslı öyle değil. Benim için asıl yük, o an bittikten sonra başlar. Yani “o” andan sonra.
Sahadan döndüğümde önce derin bir nefes alırım. Çünkü çoğu zaman çekilen kare kadar, eve sağ salim dönmek de önemlidir. Çatışmaların, protestoların, felaketlerin ortasında çekilen fotoğraflar riskle beraber gelir. O yüzden eve varmak, aslında görünmez bir zaferdir.
Sonrasında fotoğraflarımı bilgisayara aktarmakla başlar süreç. Kartlarımı yedeklemeden rahat edemem. Çünkü tek bir kartın bozulması, günlerce verilen emeğin yok olması demektir. Yedekleme, benim için ritüeldir. Aynı kareyi üç farklı diske kopyalarım, buluta yüklerim. Ancak o zaman içim rahat eder.
Ama iş orada bitmez. Binlece kareyi tek tek açıp bakarım. Hangisi olayı en iyi anlatıyor? Hangisi doğru ışıkla, doğru açıyla, doğru anda çekilmiş? Bir yandan da şu........
© Anayurt
