menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sadakat ekonomisi

13 0
25.08.2025

Bugünün rekabet ortamında asıl fark yaratan, yalnızca müşterinin gözünde görünür olmak değil, onun kalbinde yer edinmek. Çünkü görünürlük geçicidir, sadakat ise kalıcı. İşte bu noktada günümüz pazarlama anlayışının merkezine yerleşen kavram karşımıza çıkıyor: sadakat ekonomisi.

Philip Kotler’in söylediği gibi, “Müşteri kazanmak zordur, elde tutmak daha zordur.” Geleneksel pazarlama uzun süre müşteri edinmeye odaklandı. Ancak dijital çağda reklam maliyetlerinin artması, dikkat süresinin kısalması ve rekabetin yoğunlaşması, markaları artık farklı bir gerçeğe yöneltti: elde tutulan her müşteri, yeni kazanılan müşteriden çok daha değerlidir.

Sadakat ekonomisi, müşteriyi yalnızca bir alıcı olarak değil, bir marka elçisi olarak görür. Sadık müşteri yalnızca tekrar alışveriş yapmakla kalmaz, çevresine öneride bulunur, marka hakkında konuşur ve eleştirse bile bağını koparmaz. Bu bağlılık, pazarlamanın en etkili ve en sürdürülebilir kaynaklarından biridir.

Özellikle dijital platformlarda algoritmaların belirleyici olduğu bir çağda, görünürlük çoğu zaman dış faktörlere bağlıdır. Instagram'da kaç kişiye ulaştığınız, YouTube videonuzun kaç kişiye önerildiği ya da Google aramalarında üst sıralara çıkıp çıkamadığınız; yalnızca içerik kalitenize değil, platformların kurallarına da bağlıdır. Bu algoritma bağımlılığı, markaları kırılgan ve değişken hale getirir.

Dahası, yalnızca görünür olmak adına yapılan kampanyalar, indirimler ve reklam harcamaları kısa vadeli bir dikkat........

© Analiz