Yeni anayasa hangi güvenceleri kapsamalı?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Türkiye'nin yeni bir anayasaya neden ihtiyaç duyduğunu ve yeni anayasanın hangi güvenceleri kapsaması gerektiğini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Yeni anayasa tartışmasının olağan gündemin yanı sıra aktüel gündemde de öne çıktığı bir döneme girdik. Daha önce yeni anayasa gündemine ilişkin ayrı ayrı ele aldığımız kimi konulara bir bütün olarak ortaya koymakta fayda var.
Bu yazıda, yeni anayasa ile anayasacılık tarihimiz arasındaki ilişki, bir anayasanın öz olarak ne anlama geldiği ve anayasal teminatların ne olması gerektiği değerlendirilmektedir.
Yeni anayasanın üzerine yapılan tartışmalara bakıldığında, zaman zaman Cumhuriyet döneminin anayasal birikimine vurgular yapıldığı görülüyor.
1921 Anayasası Kurtuluş sürecimiz bakımından, 1924 Anayasası ise Kuruluş sürecimiz açısından misyoner anayasalardır. Hakikaten Kurtuluş ve Kuruluşun kilometre taşı olan iki anayasa tarihine sahibiz.
Darbe ürünü 1961 Anayasası ile halen yürürlükte olan yine darbe ürünü 1982 Anayasası da anayasal tarihe eklenmiştir. Anayasa tarihimiz açısından 1876 Anayasasını da anabiliriz. Hatta anayasal hareketler çerçevesinde değerlendirme yapılınca Islahat Fermanı (1856), Tanzimat Fermanı (1839) ve Sened-i İttifak (1808) da dikkate alınır.
Tüm bu metinler, olumlu yanlarının yanı sıra özellikle batıcılıktan etkilenen ve darbecilikten kaynaklanan olumsuz yönleriyle birlikte anayasacılık tarihimizde önemli bir yer tutarlar. Yani tarihsel olarak anayasal müktesebatımız geniş bir içeriğe sahiptir.
Ancak Cumhuriyet’in yüzüncü yılı tamamlanmışken ülkemizin layık olduğu sivil, demokratik, özgürlükçü, kapsayıcı yeni anayasanın temel referanslarının ve ruhunun, devamlılığı sağlayan kurucu ilkeler hariç, bu anayasal birikimimizden çıkmayacağının da altını çizmek gerekir. Savaş koşullarında kabul edilen veya tek parti düzenine çerçeve oluşturan anayasalardan kurucu ilkeleri korumak dışında yeni anayasa için belirleyici seviyede esinlenmek hem mümkün değildir hem de uygun değildir.
Tarihsel birikimden faydalanmak önemlidir. Ancak esas olan, bu birikimin günümüze taşınan kazanımlarını ve kurucu ilkelerini korumak, eksikleri ve hatalarından ise ders çıkarabilmektir.
Yüzyılı aşan milli bağımsızlık mücadelemizin ve anayasal birikimimizin kazanımları; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Laiklik, Hukuk Devleti, Demokrasi ve Başkanlık Sistemidir. Yeni anayasa da elbette bu kurucu ilkeler ile kazanımları esas almalı ve güçlendirmelidir.
Kurucu ilkelerimiz ve kazanımlarımız milletin birliğini sağlamış, halkımızın gücünü artırmıştır. Milli egemenlik ilkesi devletimizin şeklini Cumhuriyet olarak belirlemiştir. Merkez-yerel yönetim birliği devletimizin yapısını üniter yapı olarak tayin etmiştir. Milli egemenliğin eksiksiz olarak halk iradesiyle kullanılması güvence altına alınmıştır. Halkımızın oy gücü artırılarak demokrasimiz güçlendirilmiştir. Sistemsel esaslar toplumsal meşruiyet ilkesine bağlanarak demokrasimizin en yüksek kapsayıcılığa ulaşmasının imkanları oluşturulmuştur.
Bu bakış açısıyla ele alındığında, yeni anayasanın tüm kurucu ilkeleri ve kazanımları muhafaza eden, sistemsel uyumu ve iç tutarlılığı sağlayan, çağa uygun haklar ve özgürlükler çerçevesinde yeni kazanımlar getiren bir içeriğe sahip olması beklenir, öyle olacağına da şüphe yoktur.
Ayrıca yeni anayasanın Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı, Devletin Dili yani resmi dil Türkçe üzerinden tartışma açarak Türkiye’yi bölme hedefli emperyalist projelere karşı mevcut güvenceleri koruyacağı ve güçlendireceği de kesindir.
Sonuç olarak, yeni anayasanın ruhu ne 1921 ne 1924’tür. Yeni anayasa 2023 ruhuna sahip olmalıdır ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının timsali olarak görülmelidir. 2053 ve 2071 vizyonlarımıza uygun olarak geleceği de kucaklayan bir felsefeyle hazırlanmalıdır.
“Anayasa nedir?” sorusuna literatürde birçok farklı cevap verilmiştir. En sade tanımlardan biri şudur: Anayasa, devletin yapısını ve işleyişini, vatandaşın haklarını,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Rachel Marsden
Joshua Schultheis