Avrasya’da yeni eksen: Çin-Rusya ortaklığı
Bağımsız Araştırmacı Dr. Hüseyin Korkmaz, Çin-Rusya ortaklığının arka planını ve bu işbirliğinin temel sebeplerini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Uluslararası siyasetin son dönemine damga vuran dinamiklerden birisi de Çin ve Rusya’nın derinleşen stratejik ortaklığı olarak öne çıkıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile artan gerilim ve yoğunlaşan askeri ilişkiler “yeni bir eksen” ihtimalini güçlendiriyor. Nitekim kısa süre önce Rusya ve Çin ortaklığında Japon Denizi'nde gerçekleştirilen askeri tatbikat (Joint Sea-2025) iki ülkenin işbirliğine verilebilecek en güncel örnekler arasına girdi.
Öte yandan, Rusya eski devlet başkanı Dmitriy Medvedev'in olası nükleer savaş riskine dair yaptığı açıklamalar ve hemen ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın “uygun bölgelere” iki nükleer denizaltı konuşlandırdığını duyurması bölgedeki gerilimin uzun süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Bu gerilimin temelinde, 2022'de “sınırsız dostlukla” taçlanan ve her geçen gün daha da derinleşen Çin-Rusya yakınlaşması bulunuyor.
Çin-Rusya ilişkilerinin geleceğini anlamak için klasik jeopolitik teorilere başvurmak faydalı olacaktır. Bu çerçevede, Halford Mackinder’in "kalpgah" (heartland) kavramı bahse konu ilişkileri anlamak ve yorumlamak için münbit bir akademik zemin sunuyor.
İngiliz jeopolitik kuramcısı Halford Mackinder yüzyılın hemen başında yayınladığı Tarihin Coğrafi Kalbi (1904) isimli makalesinde Avrasya’nın merkezi konumuna dikkat çekerek eksen bölgesi (pivot area) kavramını ortaya atmış ve bu bölgenin denizlerden uzak korunaklı özelliğini öne çıkarmıştır.
Daha sonra yazdığı Demokratik İdealler ve Gerçeklik (1919) isimli eserinde ise deniz gücüyle ulaşılamayan ve demiryolu ağıyla kaplı bölge olarak kalpgah (heartland) kavramını ortaya atmıştır. Kalpgah kabaca bugün Avrasya olarak nitelendirilen topraklardır. Mackinder, Avrupa-Asya kıtası ve ona bitişik olan Afrika'yı ise "Dünya Adası" olarak tanımlar.
Mackinder’in meşhur formülasyonu ile Doğu Avrupa’ya hükmeden, kalpgaha hükmeder; kalpgaha hükmeden, "Dünya Adası"na hükmeder; "Dünya Adası"na hükmeden ise dünyaya hükmeder.
Nitekim, Amerikan stratejisi uzun yıllar boyunca bu yaklaşımla örtüşür biçimde, Avrasya’daki büyük güçlerin birleşerek tek bir blok oluşturmasını engellemeye odaklanmıştır. Öte yandan Mackinder, 1904 tarihli makalesinde Çin’e dair dikkat........
© Anadolu Ajansı Analiz
