Soykırımın gölgesinde iki devletli çözüm: Filistin'i tanıma kararları neyi değiştirir?
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Hasan Basri Bülbül, Filistin’de iki devletli çözüm için atılan adımları ve bazı devletlerin Filistin’i tanıma kararlarının yansımalarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
12 Eylül 2025 Cuma günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Fransa ve Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Filistin meselesinde iki devletli çözümün önemine dair bir oturum gerçekleştirildi. Yapılan oylamada 142 devlet iki devletli çözüm için olumlu oy kullanırken İsrail, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve irili ufaklı 8 diğer üye olumsuz oy kullandı. 10 devlet ise çekimser kaldı. [1] İlgili karar sonrası Filistin devletinin tanınmasına yönelik adımlar yeniden dünya gündemine oturdu.
Genel Kurul kararı, 28-30 Temmuz 2025'te kabul edilen İki Devletli Çözümün Uygulanmasına İlişkin New York Bildirisi'ni [2] de teyit etmiş oldu. Bununla birlikte, söz konusu kararların Filistin meselesinin çözümüne dair yeni bir vizyon sunduğunu ileri sürmek güçtür. Belgelerde, işgal altındaki Filistin topraklarının bir bütün teşkil ettiği, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı, İsrail ile barışçıl ilişkiler gerçekleştirecek egemen bir Filistin devletinin “kurulması” ve tanınması, Gazze’nin yeniden inşası ve Mahmud Abbas hükümetindeki Filistin yönetimine devredilmesi, Hamas’ın silah bırakması ve yönetimde rol almaması, Filistinli mültecilerin geri dönüşlerinin sağlanması, Filistin’in kalkınmasına yardım gibi hususlar ele alınıyor. Bunların pek çoğu zaten uzun zamandır dile getirilen hususlardır.
İsrail’in iki devletli çözümü rafa kaldırıp apartheid rejimine dayalı işgal ve ilhak uygulamalarını giderek artan bir şekilde dillendirmeye ve uygulamaya koyduğu inkar edilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda karar ve bildiri, uluslararası toplumun ezici bir çoğunluğunun İsrail’in iki devletli çözümü ortadan kaldırmaya yönelik politikalarına karşı olduğunu ortaya koyması açısından önemlidir. Bu mobilizasyonla birlikte daha fazla devlet Filistin’i devlet olarak tanımaya başlamıştır. Böylece, Filistin’in uluslararası bir aktör olarak devletler ve uluslararası örgütler nezdinde daha fazla hak ve yetkiye sahip olma süreçleri kolaylaşacaktır.
Nitekim İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz dün Filistin’i tanımış, Fransa'nın ise bugün BM Genel Kurulu'nun 80. oturumunda Filistin’i tanıması beklenmektedir. [3] Bu kararlar, Avrupalı devletlerin artık bu hususta ABD’den........
© Anadolu Ajansı Analiz
