“Ekmeğin arasına saklanan asalet”
Bir Sandviçin Dramı, Gururu Ve Soslu Kaderi.
Bir yiyecek düşünün; ne karnıyarık kadar ağır başlı ne suşi kadar gösterişli.
Ama öyle bir hikâyeden geliyor ki, insanın ağzına değil, önce zihnine hitap ediyor.
Sandviç... Evet evet, o pratik kahraman.
Ama aslında onun geçmişi, düpedüz İngiliz soyluluğu kokuyor!
18. yüzyıldayız. İngiltere’nin o peruklu, çay saatli, monokl takan günlerinde...
John Montagu adında bir aristokrat var. Ünvanı da az buz değil: 4. Sandwich Kontu.
Bu kont, bir gün kumar masasından kalkmak istemiyor, çünkü iskambil kartlarına âşık.
Mide guruldayınca da, elleri kirlenmesin diye hizmetkârına diyor ki:
“Eti ekmeğin arasına koy. Hem oynayayım, hem yiyeyim.”
İşte o an tarih yazılıyor.
Sandviç, zarif ellerin temiz kalma arzusu ile doğuyor.
Ama ne doğuş!
Bugün metroda ayakta aç karnına yediğimiz o sosisli, aslında bir kontun karnını doyurmuş zamanında.
Krallık sofralarının baş tacı,........
© Akdeniz Gerçek
