menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Haini Çok Olan Bir Coğrafyada Yaşıyoruz

6 1
previous day

Haini çok olan bir zaman diliminden geçiyoruz, hainin ev sahipliği yaptığı mekânlarda yaşıyoruz. Hainin itibar gördüğü bir dönemi iliklerimize kadar hep beraber yaşıyoruz.

Tarihin çöplükleri elbette hainler ile doludur. Ancak günümüzdeki gibi ekseri hainin belli bir zaman diliminde ve belli bir coğrafya parçasında belli bir yöntem ile eline yetki aldığına ve düşman ile işbirliği yaptığına şahitlik ettiğini söylemek pek mümkün değildir. Ve yine tarihin hiçbir sayfasında insanlık; Gazze’de yaşayan insanları yok etmek üzere vahşi İsrail’in pençesine terk ettiği gibi bir ihanete bir hainliğe rastladığını söylemek de pek mümkün olmasa gerek.

Allah’ım! Bu hainler ve işbirlikçileri nasıl bir sistem kurmuşlar, nasıl da teslim almışlar insanlarımızı? Nasıl da köleleştirmişler özgür geçinen köle ruhlu varlıkları? Nasıl da sömürmüşler bu toprakları? Her ne zaman iki kişi bir araya gelse üçüncüleri mutlaka hain çıkıyor.

Hani kölelik kaldırılmıştı? Hani insanlığın ruhuna tersti? Hani insanlar medenileştikleri oranda kölelik de yok olmuştu?

Gazze’de yaşanan vahşete kayıtsız kalmak İsrail; ABD ve Emperyal güçlere köle olmak manasına geldiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Gazze olaylarına odaklandığımız zaman görülecektir ki; “Köleliği kaldırdık.” diyen insanların, tüm insanları kendilerine köleleştirmek için var gücüyle çalıştığına şahitlik edecektir. Köleleştirilen insanların çetelesini tuttuğumuz vakit karşımıza devlet başkanlarının ilk sırayı kaptıklarını söylememiz sakıncalı olmasa gerek. Hem devletin âli çıkarları diyerek halkı kandırmaya çalışacaklar hem de devleti tam anlamıyla başta İsrail olmak üzere ABD ve Emperyalist devletlere kul köle kılacaklar, emir eri yapacaklar. Bu pencereden baktığımız vakit Ortadoğuda yer alan devletlerin yüz yıldır kendi halklarının menfaatine olan işlere imza attıklarına şahitlik yaptığımızı söyleyemeyiz. İktidarları süresince ya kendi menfaatlerini kollamışlardır ya akrabalarına menfaat devşirmişlerdir ya da kendilerini koltukta oturmaya müsamaha gösteren civar devletlerin çıkarlarına hizmet etmişlerdir.

İsrail, Katar’a saldırıyor. Katar’da konuşlanmış olan İngiliz uçakları saldırıyı gerçekleştiren İsrail uçaklarına yakıt ikmali yapmak üzere havalanıyor. İsrail’e açık çek veren ABD, Katar’a bir daha bu tür bir saldırı olmayacağına dair güvence vermekle kalmıyor bu saldırıdan haberlerinin olduğunu da utanmadan ve arlanmadan itiraf ediyor. Türkiye’nin saldırıdan hemen önce Katar’ı bilgilendirdiği haberleri yayılıyor ortalıkta. Ancak dünyanın parasına, oldukça güçlü askeri silah ve teknolojisine sahip olan Katar, bu saldırıyı mevcut imkânlarıyla cevap veremediği gibi tespit bile edemediğini dile getirmek durumunda kalıyor. Hem de İsrail ile Hamas arasında barış görüşmelerine ev sahipliğini yaparken bu ihanet saldırısı gerçekleşmiş oluyor.

Müzakere yapmak üzere sahneye davet ettiği insanlara füze ile saldırıyor İsrail. Şahsen bu olayı tanımlayacak bir kelime bulamıyorum. İnsanlıktan nasibini almış bir varlığın böyle kötü bir işe tevessül edeceğini hafsalam almıyor. Hemen antiparantez ayı ayılığını yapacağını da vurgulamak zorundayım. Bunda bir kuşku da duymuyorum.

Yüreğime bir ok gibi saplanan asıl şeyin Katar ile beraber hareket etmesi gereken devletlerden yeri göğü inletecek bir sesin çıkmaması olduğunu........

© Akasyam