menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ana Eksenimiz Ne?

8 11
17.11.2025

İnsanoğlunun sımsıkı sarılması bağlanması ve bu minvalde iş ve işlemlerini yürütmesi gereken ana eksen Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’i Seniyye’dir.

Bu eksen bize doğrularımızı öğretmekle kalmayacak yanlışlarımızı da ortaya serecektir. Bu eksen bizi olduğumuz yerden alacak, olması gereken noktaya taşıyacaktır. Yeter ki ana eksenden sapmayalım, ana eksenle cedelleşmiyelim.

İnsanoğlu bu ana eksenden koparsa yamulur, sürüklenir, oraya buraya savrulur, olanı gizler, olmayanı dillendirir, koskocaman bir hayatı bir hiç uğruna tüketir durur. Bu durum her zaman böyle olmuştur. İnsan köklerinden koptuğunda, ana ekseninden uzaklaştığında tüm değerlerine yan gözle bakmaya başlar. Ana eksenden kopan her insanın sonu alınamayan virajlara savrulduğunu her gün müşahede etmekteyiz. Allah muhafaza buyursun!

Kur’an ve Sünnet var olduğu müddetçe kimlerin ne söylediği, neyi empoze ettiği hiç önemli değildir bizim için. Biz doğruları direkt merkezinden almaya çalışırız. Kur’an ve Sünnet çerçevesinde bir yaşam sürdürmeye, bir düşünce üretmeye, bir söz dile getirmeye gayret gösteririz. İşimiz ve gayemiz her zaman bu yöndedir ve bu yönde olmaya da devam edecektir. Empoze edilmeye ve yutturulmaya çalışılan batıl ve atıl kuralları, ana eksenimize bağlı kaldığımız oranda ret etmemiz mümkündür. Bu irade ve bu güç bizde mevcuttur.

Ana eksen üzerinden yol almaya çalışıyoruz. Bizi biz yapan ana unsur budur. Kimlerin nerede nasıl savrulduğu, ana ekseninden ne derece koptuğu bizi pek etkilememelidir. Çünkü Yüce Allah; “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman Allah, size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Maide/105)

İyiki de Kur’an gibi bir rehber, hadis gibi bir kılavuz var elimizde. Sadece bu iki kaynak için Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Allah, bizi değerli bulduğu için muhatap kabul etti ve bu nadide kitap ile müşerref kıldı. Bu vesileyle helali haramdan, iyiyi yanlıştan, kötüyü habis'ten, hakkı batıldan, âlim'i belam’dan, zalimi mazlumdan ayırabiliyoruz. Yoksa albenili, şaşalı ve edebi cümlelere aldanabilir, ağzıyla iş yapan kimi tağutu “Vereset’ül Enbiya” diye kabul da edebilirdik. Bizi aklını kullanabilen varlıklar kılan Yüce Allah’a hamd olsun. Ya aklımızı kullanamayan bir insana dönüşse idik?

Biz doğru olmaya, doğrular ile beraber yol almaya ve en önemlisi de doğru yolda yürümeye çalışmak zorundayız. Başka bir alternatifimiz yok. Hedefimiz, gayemiz, meşguliyetimiz, söylemlerimiz ve eylemlerimiz bu yönde.

Rabbim yanlışa düşmekten,........

© Akasyam