menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıslılar dertlenmesin, konu Türkiye

76 0
22.10.2025

19 Ekim Pazar günü KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Seçim öncesinde Türkiye’de AKP’ye yakın ya da yakın olmak zorunda olan medyaya bakılırsa Ersin Tatar seçimi kazanacak gibiydi. Tatar, Denktaş çizgisine yakın bir isim. Vurgulamak gerekir ki yayınlar ve AKP çevreleri seçimi Tatar’ın kazanmasını sadece öngörmüyor, bunu istiyorlardı da. Gerek seçim öncesi Tatar ile “samimi” ilişkiler içinde olunması, gerekse Türkiye’den KKTC’ye yapılan bakan ziyaretleri bunun göstergesiydi. Tabloya baktığımızda Ersin Tatar sanki tek başına seçime giriyordu, rakibinin ismi CTP (Cumhuriyetçi Türk Parti) adayı Tufan Erhürman neredeyse hiç anılmadı.

Bu durum aslında ilgiyi haketmiyor değildi. Çünkü Kıbrıs’taki 2005 referandumunda AKP hükümeti açıkça Denktaşçı cephenin tam karşıtını, yani –sosyal demokrat diyebileceğimiz- CTP çizgisini savunuyor, “Annan Planı”nın KKTC halkı tarafından kabul edilmesini arzuluyordu. Öyle de oldu ve Mustafa Akıncı’nın liderliğindeki CTP’nin savunuculuğunu ve öncülüğünü yaptığı “Evet” cephesi referandumdan galip çıktı. Ancak Güney Kıbrıs, referanduma “Ohi” yani “Hayır” demişti ve böylece referandum sonuca ulaşamadı.

Geçen süreçte, bilhassa AKP –MHP ittifakının da kurulmasıyla birlikte iktidar Rauf Denktaş çizgisine yaklaşmaya başladı. Bu hava içinde de sürekli “iki devlet” formülünden bahsedilir oldu. CTP ve çizgisi artık adada istenmiyordu. Bunun yanısıra AKP adadaki günlük hayata da muhafazakar bir ton taşımak için her yolu denedi.

Bu referandumda da CTP adayı Erhürman “Federasyoncu” olduğu gerekçesiyle hem AKP, hem MHP, hem de ulusalcı........

© Agos