Önce Afyonspor kongresinden başlayalım.
Kongrenin yapıldığı salona vardığımda divan başkanı ve divan üyeleri seçilmiş, toplantı başlamak üzereydi.
Salonda toplasan 50 kişi var ya da yoktu.

Kongre başladı…
Daha doğrusu ben öyle sandım.
Kongreden ziyade ‘kahvehane atışması’ başladı desek sanırım daha isabetli olacak.
Çünkü sorun çözmek yerine "Sen şunu dedin, ben bunu dedim" sözlerinin havada uçuştuğu bir kongreye tanık olduk.

Birisi çıkıyor, eline tutuşturulan kendisine ait olmayan cümlelerin yer aldığı mektubu okumaya çalışıyor…
Bir başkası çıkıyor, mevcut başkana veriyor veriştiriyor…
Birisi çıkıyor, "Borç bu" diyor…
Diğeri çıkıyor, "Hayır borç bu" diyerek başka bir rakam telaffuz ediyor.
Bir başkası çıkıyor, "Şunun oğlu takımdan ayrılıp ev tutmuş" diyor.
Öteki çıkıyor, "Milletvekili olmak için kulüp başkanı oldun" deyip Mevlüt Akkuş’a verip veriştiriyor.
Başkan çıkıyor, kendini anlatmaya çalışıyor. "Hayır, o öyle değil, böyle" demeye çalışıyor.
Ama kimse Afyonspor demiyor.
Herkes, "Ben" diyor, başka bir şey demiyor!

Öyle bir kongreydi ki anlatamam…
Hatta bir ara divan başkanı, yerinde oturan ve sadece kongreyi izleyen şahsımı bile bu tartışmaya çekmeye çalıştı.
Afyonspor Başkanı Mevlüt Akkuş’un canlı yayında söylediklerini olduğu gibi yayınladığımız bir haberden bahsederek, "Şu konuyu bildiği halde böyle haber yaptı" gibi anlamsız, içi boş bir tartışmanın kıyısına beni çekmeye çalıştı.

Derken 28 yaşında olan, futbol aşığı olduğunu bildiğim Zafer Varlı söz alıp, "Ben söz istiyorum, işlerim var konuşup gitmek........

© Afyon Postası