menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fiat Panda görünümlü Ferrari gibiydi

7 1
20.08.2025

Afrika’da çatışmalara girmiş gerçek bir lejyoner, gözünü ve sözünü budaktan esirgemeyen hırslı bir mücadele adamı, “müflis olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir” felsefesine sımsıkı bağlı “pinti” bir yöneticiydi rahmetli.

Ufak tefek, kırmızı yanaklı “tonton amca” görüntüsünün altında savaşçı bir ruhu vardı. Fiat Panda görünümlü Ferrari gibi…

Rıdvan Amca meselesine geleceğim yine. Ama önce spor muhabirliğine başlamamızı bir anlatayım izninizle.

İzmir spor basınında yazılı olmayan bir kural vardı eskiden. Muhabirlikteki ilk durak nedense Altınordu Kulübü (bazen de İzmirspor) olurdu. Benim gibi…

Aslında üniversite yıllarından itibaren mesleğe girmiş, ekonomi ve politika muhabirliğinde ilerlemeye başlamıştım. Ama 1990 yılında Fotospor gazetesine geçişimle birlikte yepyeni bir sayfa açıldı önümde. Hani Asil Nadir’in kurup 500 bin tiraja ulaştırdığı, TV reklamlarında ganyan uzmanı Gültekin Alpay’ın at yarışı anlatır gibi “Yarın ya Fotospor alın ya Fotospor alııın!” diye bas bas bağırıp çağırdığı o renkli gazete…

Çiçeği burnunda bir spor muhabiri olmuştum. Rahmetli foto muhabiri abimiz Nejat Kasapoğlu’nun deyimiyle “apranti”, Altay’ın unutulmaz hocası Ömeragiç’in ifadesiyle de “piliç”tim artık.

Günlerimin çoğu antrenman sahasıyla Namazgah’taki tarihi kulüp binasında geçiyordu. Mütevazı bir camiaydı Altınordu. Ama bir o kadar da hareketli.

Teknik Direktör Erkan Velioğlu’nun antrenman sırasında sağ çaprazdan topu kale yerine havaya diken Metin Atan’a kızıp okkalı laflar ettiği, külhanbeyi tavırlı Metin’in de aynı ses tonuyla “O topu gol yapsam burada ne işim var? Gider Fener’de oynarım” diye bağırdığı renkli günlerdi.

Ama bu macera kısa sürdü. Sonra ver elini Altay… Bir üst lige terfi etmiştim.

*****

İki sene içinde hem........

© 9 Eylül Gazetesi