YANGIN YERİ
''Yaşamak bu yangın yerinde,
Hergün yeniden ölerek.
Zalimin elinde tutsak,
Cahile kurban olarak.
Yalanla kirlenmiş havada,
Güçlükle soluk alarak.
Savunmak gerçeği , çoğu kez
Yalnızlığını bilerek
Korkağı, döneği, suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak....''
Ünlü Ozan Ataol Behramoğlu, bir bölümünü paylaştığımız bu güzel şiirinde yangın yerini ne kadar güzel betimlemiş.
Peki ya bugün? Yangın devam etmiyor mu? Görüntüde yalnızca ormanlar var. Aylardır yurdun her yerinde ciğerlerimiz yanıyor. Ancak yananlar yalnızca ormanlarımız mı? Yüreğimiz de yıllardır alev-alev. Evler çarşı-pazar birer yangın yeri değil mi? Bakın son verilere; Açlık sınırı 25 bin 952 Liraya, yoksulluk sınırı 89 bin 768 liraya ulaşmış.18 Milyon kişi sosyal yardımlara muhtaç. Bu yardımlarla ayakta durmaya çalışıyorlar. Evine meyve götüremeyen, sebzeyi taneyle alanlar , pazarlarda akşam saatlerini bekliyor. Haliyle mutfaklar da yangın yeri.
Emekliler yaşamlarındaki en derin ekonomik krizin içindeler. Yangınlar onlara bu dünyada cehennemi gösteriyor. Yaz geldi, geçti. Tatil yapan emekli yüzde 4 bile değil. Yaz sıcağında parklarda çay ve simitle........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d