DÖNEKLİK, YÜZSÜZLÜK, KAYPAKLIK
Başvurumuz gene Türk Dil Kurumu’na dönük olsun. Döneklik tanımını o sözlükten anımsayalım önce;
“İnanç ve düşüncesini sık sık değiştiren, sözüne güvenilmeyen, kaypak insanlara verilen ad.“
Yüzsüzlük için nasıl bir tanımlama getiriyor TDK Sözlüğü?
"İki yüzlü olma durumu, yani ‘özü sözü bir olmama durumu’ olarak, çeşitli sözlüklerde ise ‘dürüst olmama’, ‘bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışma’, ‘aldatmaya çalışma’dır.”
***
Pişkinliğin, arsızlığın, utanmazlığın, dalkavukluğun içi ne denli kirliyse dönekliğin, yüzsüzlüğün de içi o denli çirkin, kirli, densizdir!
Oysa sima, çehre, surat diye bildiğimiz insan görseli olan yüz duruluğun, güleçliğin, içtenliğin, sevecenliğin ışığını yansıtır bize.
Bu güzelliğin, sıcak anlatımın, tanımın yanında yüzsüz, suratsız nitelemelerini çok uzak tutarım kendimden. İnsana yakıştıramam; ama bunun ayırdında olmadan, yüzüne ayna tutmadan, özeleştiri yapmadan bilisiz davrananlara da hayıflanırım, ilenirim…
Ne demişti Can Yücel, Sevgi Duvar şiirinde? “Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.” Buna şunları da ekleyebiliriz; ne kadar dürüst, temiz, namuslu, onurlu, erdemli yaşarsak o kadar........
© 9 Eylül Gazetesi
