Eşitlik dilde başlar
Toplumun en güçlü kalelerinden biri dildir. Kimi zaman sevginin, kimi zaman nefretin taşıyıcısı olur. Ancak çoğu zaman farkında bile olmadan, dil aracılığıyla eşitsizliği yeniden üretiriz. Çünkü dil yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir iktidar aracıdır. En masum görünen kelimeler bile bir düzenin parçası olarak zihinlerimize işler, kimlerin konuşabileceğini, kimlerin sadece dinleyici olacağını belirler.
Türkçe, yapısal olarak eril ve dişil zamirlere sahip olmasa da, dilin derinliklerine işlemiş sayısız cinsiyetçi ifade barındırır. Bu ifadeler, kadına ve erkeğe atfedilen geleneksel rollerin ve yargıların bir yansımasıdır. "Bilim adamı," "iş adamı" gibi kullanımlar, başarılı, yetkili ve önemli pozisyonlardaki kişileri erkekle özdeşleştirir. Kadınları bu alanlarda görünmez kılar. "Adam gibi" , "adam olmak", cesaret, doğruluk ve güvenilirlik gibi olumlu nitelikleri yalnızca erkekliğe bağlar. "Karı gibi gülmek," "kız gibi ağlamak/korkmak" gibi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon