Gıdanız zehir olmasın
Rahmetli Böcek ailesinin yok oluşu, halkımızın, yöneticilerin bir anda gıda terörüne odaklanmasını sağladı. Umarım bu çok üzücü olay, hayırlara vesile olur (!) da gıda güvenliği konusunda ciddi çalışmalar yapılır, olay olduktan sonra değil, olmadan önce alınacak tedbirlerle bu tür üzücü vakalar son bulur.
Aslında Böcek ailesinin üzücü sonu, ülkede tek vaka değil tabii ki, geçen yıl gıda zehirlenmesi, ölümlü – ölümsüz 40.000 vatandaşımızın daha başına gelmiş.
Gıda kontrolleri konusunda, yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanmasından sonra, bu tür üzücü olayların artmış olduğu gözlemleniyor. Merkezi yönetim yetki değişikliği sonucu olsa gerek, yeterli denetimleri gerektiği şekilde yapamıyor diye düşünüyorum.
Ayrıca ekonomik kriz nedeni ile sağlıklı gıdaya ulaşım zorlaştıkça, üreticinin fiatları geri çekmeye çalışması, kalite ve üretim şartlarında kötüleşmelere sebep olabildiği de unutulmamalı tabii. Bu duruma uzmanlar süslü bir isim vermişler: Skimpflasyum
Bu konudaki yasa ve yönetmelikler düzenlenip çıkarıldığında mutlaka kontrollerinin de gerektiği şekilde ve uygun aralıklarla yapılması yürütme açısından son derece önemlidir. Yoksa merkezi yönetim yasa yönetmelik yaptım, bunlar periferde uygulanacak anlayışı fazında kalacak olursa, o yasa ve yönetmelikler havada kalmaya mahkumdur.
560 sayılı yasa, 560 saylı KHK ile eksikler tamamlanmış ve gıda üretimi yapan işletmelere ruhsat verme yetkisi Sağlık Bakanlığına bırakılmıştı. AB ye tam üyeliği başvurulduğunda, 2004 yılında AB mevzuatına uyum sağlama adına 5179 sayılı kanun çıkarıldı, ancak 12.faslın açılması için yeterli görülmeyince 2010 yılında 5996 “veteriner hizmetleri bitki sağlığı, gıda ve yem” kanunu kabul edildi. Bu kanuna göre ülke genelinde gıdaların denetimine ilişkin........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein