Bir isim olarak Muhammed ve Mehmet
Her isim yalnızca bir sesleniş değil; inanç, tarih ve kültür taşıyan bir işarettir.
Türklerin tarih yolculuğunda ‘Muhammed’ ve ondan türeyen ‘Mehmet’, bir adı aşarak güçlü bir sembole dönüşmüştür.
Bu yazıda, “Muhammed” adını ve Türk kültüründeki “Mehmet”e evrilişini, tarihî-dinî arka planla birlikte kısaca ele almaya çalışacağız.
***
Hz.Muhammed’in (s.a.v) insanlığa sunduğu İslam dini 610’da Mekke’deki Hira Dağı’nda ona, Resul-ü Ekrem’e (Son Peygamber) inen ilk vahiy ile başlar; kısa sürede kurumsallaşıp geniş bir coğrafyaya yayılır.
Tevhid, yani tek Tanrı inancına dayanan İslam öğretisi, adalet, merhamet, paylaşma ve doğruluk gibi temel ilkeleri merkezine alır.
(Hz.Muhammedi, yüzü örtülü olarak sahabeleriyle birlikte tasvir eden bir miyatür-Topkapı Sarayında)
Hz. Muhammed 571’de Mekke’de doğdu; küçük yaşta yetim kaldı, gençliğinde ticaretle uğraştı, dürüstlüğünden dolayı “el-Emin” (güvenilen) diye anıldı.
25 yaşında Hz. Hatice (r.a.) ile evlendi; 610’da ilk vahyi alarak tebliğe başladı.
622’de Medine’ye hicretinden sonra 630’da Mekke’ye girip Kâbe’yi putlardan arındırdı.
Bu hayat çizgisi, Habibullah-Allah’ın en sevgili kulu olarak da anılan Hz.Muhammed’in adını saygı ve temsil gücünün odağına yerleştirdi.
Güzel huyu ve davranışlarıyla topluma örnek oldu.
Allah’ın hikmetini ve buyruklarını insanlığa iletti.
Kuran’ı Kerim’de onun için “Şüphesiz sen yüce bir ahlâk üzeresin”, denir.(Kalem 68:4),
(Çok eski bir Mekke tasviri)
***
“Muhammed”, Hz. Peygamber’in doğumunda ailesi tarafından verilen asıl adıdır.
Sözcük kökü “çokça övülen, hamd edilen” anlamına gelir.
Bununla birlikte Kur’ân-ı Kerîm ve Hadis (sözleri ve davranışları) toplamında, Hz. Muhammed’e atfedilen pek çok isim ve sıfat vardır.
Ahmed (çok övülen, övgüye değer), Mahmud (övülen) gibi adlar ve “seçilmiş” anlamına gelen “Mustafa” gibi sıfatlar bu yüceliği ifade eder.
Kutsal Kitap Kur’ân-ı Kerîm’de “Muhammed” adı dört kez,........
© 12punto
