menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İmamoğlu ve birikmiş toplumsal öfkenin sosyolojik kodları

14 27
26.03.2025

Türkiye, büyük bir darboğazdan geçiyor. Toplumda, genel bir ‘bunaltı’ var. Sosyal medya mecralarında, AVM’lerde, sokakta, metroda, markette, kahvede herkes ne oluyor? Nereye doğru gidiyoruz? Ne olacak bu işin sonu? diye konuşuyor. Yüzlerde tebessüm yok. Belirsizlik ve karamsarlık hâkim. Korku ve içe kapanmanın yanında giderek kabaran bir toplumsal öfke söz konusu.

3 Kasım 2002’de, “Muhafazakâr-Demokrat Devrim” şiarıyla iktidara gelenler, çeyrek asra yaklaşan sürenin sonunda toplumu iktisadi, içtimai ve siyasi açıdan derin bir bunalımın eşiğine getirdi. Milli Görüş-Refah Partisi geleneğinden kendilerini “yenilikçi kanat” olarak tanımlayıp ayrılanlar seçimi kazanıp her söz aldıklarında AB yanlısı, ‘demokrat’ olduklarını söyleyenler her ne hikmetse iktidara geldiklerinde ‘otokrat’ oldu. Demokrasi önündeki pürüzleri kaldıracaklarını askeri vesayeti sona erdireceklerini taahhüt ettiler.Tüm siyasi ve kültürel eğilimlerin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler potasında eriteceklerini vaad ettiler. Günün sonunda bir demokrasi illüzyonu yaşandı. Bizatihi hareketin Abdullah Gül, Bülent Arınç Ali Babacan ve Hüseyin Çelik gibi kurucu aktörleri eleştirmekte ve yanıldıklarını itiraf etmektedir.

Uluslararası demokrasi ve ekonomi endekslerinde, dibe savrulan bir ülke tablosuyla karşı karşıyayız. Son 10 yılda, Türkiye “demokrasisi” en çok gerileyen iki ülkeden biri ve “gelir dağılımında” OECD ülkeleri arasında sondan beşincidir. Dünya Mutluluk raporunda, ‘156 ülke arasında, 79’uncu’ sıradadır. TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, “mutlu olduğunu” beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı, 2011 yılında b iken, 2024 yılında I,6 olmuştur. Her 2 yurttaşımızdan 1’i kendisini “mutsuz” hissetmektedir.

Türkiye 2020 Refah endeksinde “toplumsal hoşgörü” açısından 167 ülke arasında 154. sıradadır. Son 10 yılda 3 binden fazla kadın erkekler tarafından öldürülmüş binin üzerinde kadın tecavüze uğramıştır. ‘2002 ve 2018 yılları arasında “geçim sıkıntısı ve ticari başarısızlık” nedeniyle 5 bin 486 kişi intihar etmiştir. Geleceğinden ‘umutsuz olan işsiz gençlerin’ oranı yüzde 60’dır. Yalnızca 2018 yılında ‘geçim sıkıntısını’ nedeniyle 246 kişi........

© 12punto