Garkın Yaylası...
Haziran ayının son Cuma günü sabah epey erken uyandık. 22. Göcek Gürsu Pırnaz Yayla Yürüyüşünün (22. GGPYY) modern Yörük Göçerleri Karafilli Yaylası Çınar ağacı önündeki meydanda akşamın ateşi yanmaya devam ediyor. Üşüyen yörükler ateş başında sıcak çorbalarını yudumluyorlar. Göçün yada yürüyüşün 3. günü başlamak üzere. İsmet Dim "yolluklarınızı almayı unutmayın" anonsunu arada bir tekrarlıyordu.
Kumanyalarını alan derenin ötüzündeki (karşı taraf) yamaca tırmanmaya başlamıştı. Güneş bikulaç yükselmeden tepeye ulaştık. Şerif Şimşek Hoca yıllardır büyüyen toruların arasında sabah jimnastiği yaptırdıktan ve geçen hafta sizlerle de paylaştığım göçebe koro türküsünü birkaç kez tekrarladıktan sonra yola koyulduk. Önden arkaya doğru sayıyoruz. Bir, iki ... 56, 57...
Uzaktan gelen çoban köpeklerin havlamaları arasında Köklüce'den sarı, mor, pembe çiçeklerin ve kantaronların arasında türküler şarkılar söyleyerek Ağıl Meydanına ulaştık. Ağıl; etrafı dağlarla çevrili ova yada yayla demekmiş. Hep Köyceğiz Ağla yaylası ile karıştırırm. Ağla; ise bol sulak, pınarlı yer demekmiş. Ağla'da yörükler çay ikram ettikten sonra göçerler iki gruba ayrıldı. Zorlu etap Garkın Yaylasından gidecekler ile Denizli Çameli Taşlıca Mahallesi üzerinden yürüyerek yoluna devam edecekler.
Tırnak arası terlikle Garkın yaylasına gelmek isteyen Filiz Almalı Hanımı caydırmaya çalışsakta grubun en önüne........
© 12punto
