menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürt sorununu alışılmış kalıpların dışında düşünmek

25 1
16.02.2025

DEM Heyeti ve PKK’dan gelen son açıklamalardan ortaya çıkan sonuçlar var.

Devlet Bahçeli’nin önerdiği “ PKK’nın Öcalan tarafından tek yanlı olarak tasfiye edilmesi projesinin” son yaşanan gelişmelerle çöktüğü ortadadır.

Nasıl mı? Şöyle;

1. PKK, “tasfiye edilme projesinin” geçerli olmadığını açıkladı. Süreci APO’nun başlatacağını ancak her şeyi sadece APO’nun yapmayacağını belirtti ve şöyle dedi; “ Sorun hepimizin olduğu gibi, görev de hepimizindir”.

2. DEM ve PKK, “demokrasiye duyarlı ve açık temelde yeniden yapılandırmadan” söz etti.

3. DEM ve PKK “ Türkiye’nin bölünmeyeceğini” açıkladı. PKK haddini aşarak ; “ Devlet korkmasın; APO ve Kürtler devleti yıkmayacak, yeniden yapılandıracak. Türkiye Toplumu korkmasın; APO ve Kürtler Türkiye’yi bölmeyecek” dedikten sonra; “ Kürt özgürlüğü temelinde Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalışacaklarını” açıkladı.

4. “PKK ve Kürtler değişecek, TC Devleti ve Türkiye ortamı değişecek, Ortadoğu ve tüm dünya değişecektir” söylemi ile yeni bir modelin işaretini verdi.

Bu açıklamalara Devlet kanadından bir tepki gelmedi.

Önceki günlerde DEM İmralı Heyetinden Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarını da bu bağlamda değerlendirmekte yarar var.

Ne demişti Sırrı Süreyya Önder; “Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm teorisinin hayata geçirilmesinin tam zamanı” olduğunu söylemişti.

Şimdi bu teoriye göz atalım ve neler istendiğini görelim;

? Türk Ulusu yerine Türkiye Ulusu kavramı kabul edilecek

? Kürtlerin kendi kimliği ile katılacağı cumhuriyet yurttaşlığı esas alınacak

? Her grubun kendi kültürel kimliğini, eğitimini yaşaması sağlanacak

? Sadece eğitimde değil, kamu hizmeti ve TBMM’de de anadilin esas alınması kabul edilecek

? Ulus devlet, doğrudan demokrasinin inkârıdır. Ulus devlette devlet ve toplum sürekli savaş halindedir.

? Demokratik Konfederalizm’de devlet yoktur.

? Bütün halklar kendi kaderini tayin hakkına sahiptir.

Burada bir parantez açalım ve Türkiye’nin 18 Haziran 2003’de kabul ettiği “Siyasi........

© 12punto