GATA, Cerrahpaşa ve aidiyet duygusu
Uzun yıllardan beri baktığım, GATA Haydarpaşa emeklisi kıdemli başçavuş bir hastam var. Yılda bir kontrole gelir. Geçenlerde yine geldi. Dikkat ettim, geçen yıl yine öyle yapmış, laboratuvar incelemelerini eski hastanesi, şimdiki Sultan 2. AbdülhamidHan Araştırma ve Eğitim Hastanesi, yerine özel bir kuruluşta yaptırmıştı. Nedenini sordum. Yarı gülümseme, yarı ağlama, yüzüme baktı. “Hocam sorma, bir türlü ayağım gitmiyor. Eski hastanemde, en azından bahçesinde, benim çok emeğim var. İstersen boş bir gününde seni alıp götüreyim, yıllar içinde diktiğim gülleri, şimdi kocaman olmuş çamları tek tek göstereyim.” Her iki yanağında birer damla gözyaşı, eşine döndü. “Değil mi hanım, çok şükür çocukları büyüttük, artık cebimizde biraz para var, artık özele gidebiliyoruz.”
Benim de GATA Haydarpaşa ile ilgili yine oldukça duygusal bir anım var. Üç yaş dolayında iken, elimden tutup bana Savarona’yı gezdirmesini hala bütün renkleriyle anımsadığım rahmetli ve kıymetli dedem, göz hekimi Dr. Yusuf İzzet Törün GATA’nın öncüsü,Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi mezunuydu. Çok yıllar sonra ben direksiyonda, 7-8 yaşlarında torunum Esra yanımda, kardeşi 4-5 yaşlarında Leyla da arka koltukta, sırtını koltuğa dayamış, ayak tabanları görünür konumda oturuyor, dedemin eski üniversitesinin önünden geçiyorduk, “Esra, bilmiyorum sana daha evvel söyledim miydi? Benim dedem de senin baban gibi doktordu ve adı da Yusuf’tu.” dedim. Esra sevindi ve gülümseyerek omuzuma dokundu. Doğrusu Leyla’dan bir yanıt beklemiyordum ki, tam Haydarpaşa köprüsünü geçmiş Kadıköy iskelesine geliyorduk arkadan Leyla’nın sesi duyuldu. Annesi Amerikalı, o nedenle de yarı İngilizce, yarı Türkçe: “So,you named my baba after your dede. (Demek, benim babamın ismi senin dedenden geliyor.) Trafik........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel