menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuzuların sessizliği...

23 1
23.10.2025

Elbette, Anthony Hopkins ve Jodie Foster'ın, dünya sinema tarihine damgasını vurmuş 1991 yapımı “The Silence of the Lambs”* filminden bahsetmiyoruz.

Bizim derdimiz, CHP'nin sessizliği!

Mesele Özgür Özel'in mitinglerde, bilmem kaçıncısı toplanan kurultaylarda hoplaya zıplaya iktidarı eleştirmesi, kendince belagat yapması, slogan atması, şarkılarla, türkülerle milletin gazını alması; aynı şeyleri biteviye tekrarladığı için artık pek kıymeti harbiyesi kalmayan hamasi nutukları değil.

Bunlar, asıl söylemesi gerekirken sustuğu ne varsa cümlesini yurdum insanının gözünden, dikkatinden kaçırmak için ustaca yapılan kamuflaj.

Ortadaki boş laf kalabalığı, ötesi yok!

Oysa, Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatını uzatmak için bin bir pazarlıkla kendilerine alan açan Kürtçüler, kelimenin tam anlamıyla gemi azıya almış durumda.

Gelin son günlere bir göz atalım:

Meclis Başkanvekili olduğunu unutup İmralı'nın postacılığına soyunan DEM'ci Pervin Buldan, açık açık, “Öcalan, iktidarın muhalif sesleri susturmasını istiyor” minvalinde açıklama yaptı; bir başka DEM'ci Gülistan Kılıç Koçyiğit şehitlere “ceset” dedi; ama daha elim ve daha vahimi Sırrı Sakık, “Asıl alçaklık nedir biliyor musunuz? Memleketi birlikte kurduktan sonra Kürdü yok sayanlar alçaktır. Bir halkın dilini yasaklayanlar alçaktır. Bir halkın haklarını gasp edenler alçaktır” diye doğrudan Atatürk'ü ve CHP'yi hedef aldı, dahası hakaret etti.

Yetmedi, sokakları hareketlendirdiler. Diyarbakır'da, Öcalan için "Umut Hakkı" talebiyle yürüyüş düzenlediler. “Biji Serok Apo” sloganları havada uçuştu!

Sadece bunlar değil; DEM'ciler coşar da iktidar geride kalır mı? Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Dicle Üniversitesi'nin akademik yılı açılışında çıktı Kürtçe şiir okudu.

Yani, bu mahalledekiler, Kürtçüsü de İslamcısı da sebatla devam ediyor. Ümmi bir federasyona doğru her gün mevzi kazanmaktalar.

Diğer yanda ise Atatürk’ün mirasını taşıdığını söyleyen ama iş o mirası gerçekten savunmaya geldiğinde kelimeleri, cümleleri yutmayı tercih eden mahcup bir CHP var. Ne bir kınama, ne bir uyarı, ne bir mesafe koyma…

Sanki o sözler hiç söylenmemiş, o olaylar hiç yaşanmamış!

Tık yok.

Görmedim, duymadım, bilmiyorum!

Meclis'te Turhan Çömez ile Pervin Buldan arasındaki tartışma meseleye ayna tuttu. Turhan Çömez'in “Gencecik askerlerimiz şehit olurken… onlara ‘ceset’ diyenlerle aynı safta olmayacağız!” sözleriyle gösterdiği tepkinin altını kalın kalemle çizelim.

Bu söz, ironik biçimde CHP’nin misyonuna işaret ediyordu. Ama mesele söz konusu tepkinin CHP’lilerce değil bir başka partinin temsilcisi........

© 12punto