Karadağ vizesi!
Biz içeride İmamoğlu'nu Silivri'ye tamamen gömmek ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne artık resmen çökmek için icat edilen casusluk davasıyla, futbol hakemlerinin bahis oynamasıyla, İngiltere'nin Türkiye'ye ittirdiği modası geçmiş Eurofighter uçaklarıyla oyalanırken bir de baktık ki, Balkanlar'ın hap kadar ülkesi Karadağ, umumi pasaport hamili yurdum insanına vize muafiyetini kaldırmış.
Eğer ki pasaportlarında Avustralya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, İrlanda, ABD, Birleşik Krallık veya Schengen vizesi bulunmasın.
Oysa ne güzel, yıl içinde üç kuruş para arttırdıktan sonra Bodrum'daki, Marmaris'teki, Fethiye'deki, Antalya'daki aç gözlü turizm esnafına kazıklanmamak için Yunanistan'a, İtalya'ya filan gidemesek de “nasıl olsa kapıları açık” diyerek rotayı kolayca Karadağ'a çevirebiliyorduk.
Şimdi elimiz böğrümüzde kaldı.
Bundan sonra; dünya gözüyle gidip Budva'yı göreyim, Petrovaç'ta denize gireyim, kum midyesi yiyeyim, Kotor'da kalenin tepesine çıkıp Instagram için “story”, Tiktok için video çekeyim, birilerinden Barbaros Hayreddin Paşa'nın buralarda nasıl fırtına gibi estiğini dinleyeyim, Tri Lipe'de bir balık çorbası içeyim filan diye heves eden yurdum insanı, üç günlük “single entry visa” için konsolosluk kapılarında yalvar yakar olacak.
Tabi adamlar durduk yere böyle bir karar almadı.
Görünürde bahaneleri, Podgorica’nın Zabjelo mahallesinde bir Karadağ vatandaşının Türkler tarafından bıçaklı saldırıya uğramış olmasıydı.
Sonrasında olaylar çıktı, galeyana gelen halk, Türklere ait bazı işyerlerini ve araçları tahrip etti, günün sonunda çok sayıda Türkiye ve Azerbaycan vatandaşı gözaltına alındı.
Bunun Adriyatik’in kıyısındaki basit bir bürokratik önlem olmadığı gün gibi ortada. Zira Balkanlar’da hiçbir hamle, yalnızca görünen sebeplerle yapılmaz.
Gelin yakın gözlüğümüzü takıp meselenin arka planına bakalım.
Karadağ'ın, uzunca bir süreden bu yana Türklerin giderek artan varlığından rahatsız olduğu sır değil.
630 bin nüfus içinde 13 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Türkler, bu ülkede sadece sayısal olarak artmıyor. Özellikle gayrimenkul yatırımlarında sosyal dengeleri bozacak şekilde güç kazandıkları biliniyor.
Adriyatik'e bakan deniz manzaralı lüks konutlar, özellikte Türk vatandaşlarına pazarlanıyor.
Son yıllarda Türkiye'ye parasını yatırmak istemeyenler soluğu Budva'da, Kotor'da almış; şirket kurmuş, olmadı restoran, bar açmış, otel veya hediyelik eşya dükkanı işletmeye başlamıştı.
Mesela, Kotor'un dünyaca ünlü kale içinde dolaşırken, dar sokaklar arasında Türk esnafın kendi arasındaki şakalaşmaları filan, say ki Kuşadası'nda ya da Marmaris'te çarşıda geziyorsun.
Taksicilik de yapıyorlar berberlik........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d