menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gezi, yargı ve bir zihniyet

16 1
06.10.2025

Adalet Partili Zeki Efeoğlu Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada Çetin Altan’ı vatana ihanet etmekle suçlar ve devamında şunları söyler: “Dün üç kıtada at koşturan, topraklarında güneş batmayan ‘Allah Allah’ nidalarıyla ‘ölürsem şehit kalırsam gazi’ düşüncesiyle harbeden, her karış toprağı atalarımızın şehit kanıyla yoğrulan kutsal vatanımızı Moskova’ya peşkeş çeken on bin yıllık Türk tarihini, din, dil örf ve adaletimizi uyutmaya çalışan komünizm ihtilalinin, komünist ihtilali olmadığını ve bunun açıkça ‘Orak-Çekiç’ altında hak ihtilali olduğunu açıkça beyan eden Çetin Altan’ın dokunulmazlığını kaldırmanın bir vatan borcu olduğu kadar, kutsal bir vazife olduğunu bildiririm.”

Efeoğlu, sözlerinde de açıkça belirttiği üzere Çetin Altan’ın dokunulmazlığının kaldırılması tartışmaları içerisinde dile getiriyordu bu sözleri. Nihayetinde de kaldırıldı o dokunulmazlık. Tarihin utanç yüklerinden biri diyelim. Bahsettiğimiz bu tarihe neredeyse altmış yıl oldu. Altmış yıl sonrasında da benzer bir akıl, benzer yöntemlerle sosyalist kimliğiyle bilinen Can Atalay’a saldırdı. Anayasa mahkemesi kararlarına rağmen vekilliği düşürüldü. Altı yıldır zindanda kendisi. Dava malum Gezi.

Nasıl bir öfke, hınç, hazımsızlık hali ise on yılı aştı hala Gezi’den dem vurup, insanları yargılıyorlar, oradan terörize etmeye çalışıyorlar. Oysa şimdilerde iktidar kayığının devamlı müdavimlerden biri olan Yavuz Bingöl’ün de zamanında dediği üzere Gezi aynı zamanda iktidara karşı yıllar içerisinde biriken itirazın, tepkinin, iradenin adıydı. Sokağa çıkan, evinden, iş yerinden, okulundan şehrin meydanlarına akan milyonlarca insanın adıydı Gezi. Arkasında ne bir örgüt ne de........

© 12punto