Bin kişilik Minecraft deneyi: Dijital dünyada medeniyetin anatomisi
Minecraft’ta bugüne kadar yapılmış en büyük sosyal deneylerden birine katıldım. Bin oyuncu dört farklı adaya dağıtıldı: ova, çöl, kar ve orman. Kural basitti: yardım yok, rehberlik yok, ölüm kalıcı. Herkes kendi yolunu çizecek, ister toplum kuracak ister diktatörlüğe soyunacak. Bu şartlar altında, birkaç gün içinde ortaya çıkan tablo, piksel dünyasının çok ötesinde dersler barındırıyordu.
Kar adasında insanlar toz karın içine gömülüp donarak ölürken, çölde ağaç kıtlığı yaşanıyordu. Ovada hayat rahattı; insanlar hemen köyler ve çiftlikler kurdu. Ormanda ise aşırı yoğun ağaç örtüsü ve yaratıklar yüzünden kaos hâkimdi. Daha ilk gün, coğrafyanın siyasi kaderi belirlediğini gördük.
Ovanın güneyinde iki demokrasi doğdu: biri güzellik ve şehir ideali üzerine, diğeri güvenlik ve can emniyeti üzerine kuruldu. Çölde ise sert kurallarla yönetilen bir sultanlık hızla güç kazandı. Giyimden yiyeceğe kadar her şeyin denetlendiği bu rejim kısa sürede muhalefeti doğurdu. Adanın karşı yakasında “Theria” adlı özgürlükçü bir topluluk ağır ağır büyüdü.
Kar adasında görünürde dağınık yerleşimler vardı. Perde arkasında ise yeraltına saklanan bir lider köyleri tek tek kendine bağlıyordu. Kaynaklar algoritmalarla dağıtılıyor, vatandaşa görev listeleri veriliyordu. Fakat sahada insanlarla konuşan, düğün kıyan, ekmek isteyen ikinci lider daha popüler hâle geldi. Görünürlük, gölgede kalmış gücü hızla aşındırdı.
Ormanda kabileler birbirine giriyor, kişilere tapınan mikro dinler kuruluyordu. Bir grup dünyanın en büyük ağacını dikmeye çalışırken, bir diğeri kendi üyelerini “fazla zengin” diye hapsediyordu. İletişim menzili kısıtlı olunca söylenti siyaset oldu; yerel gerçeklikler üretildi.
Dördüncü gün, bir propagandist “saldırı geliyor” diye yalan yaydı. İki demokratik yapı savaş hazırlığına girişti. Patlayıcılar gömüldü, casuslar gönderildi. Meğer saldırı planı yokmuş. Dakikalar içinde barış anlaşması yapıldı, propagandist sürgün edildi. Doğrulama mekanizması olmayan demokrasi, kendi yalanına yenilir.
Yedinci gün gizlice eklenen beşinci ada keşfedildi. İçinde en değerli kaynaklar vardı. İlginç olan şuydu:........
© 12punto
