Koca genel müdür olarak neleri hayal edememişim?
Tam üç yıl önce, “fıstık” gibi maaşlı, primli, çok havalı bir genel müdürlük koltuğunu ardımda bırakırken, önümde hiçbir planım yoktu. Ama aynı şeyleri anlatmaktan, aynı engellere takılmaktan, aynı konuları konuşmaktan yorulduğumu fark etmiş ve bunu dostlarla konuşmaya başlamıştım.
İlkokul arkadaşımdan eşime, iş arkadaşlarımdan yakın dostlarıma kadar “Benden başka ne olur?” diye anketler yapmaya başlamıştım. 50 yıllık ilkokul arkadaşım Ünal’dan en net cevap gelmişti: “Bırak, yolunu bulursun.”Yakın çevrem ise en güzel yaş ve deneyime geldiğimi, “Bozma rahatını, devam et.” önerilerinde bulunmuştu.
Kurumsalın kalıpları var ve kırmaya çalışmak yerine, çoğu zaman o kalıplara uymayı tercih edebiliyoruz. O zaman işler kolay: İçinde fırtına kopsa da git, gel, rakı masasında eşe dosta anlat. Ama pazartesi sabahı yeni bir kişi gibi gömleğini, ceketini giy, deri bileziğini tak, saçını jölele ve şirket arabasına atlayarak sessiz ve renksiz dünyana geri dön. Kalıplara uymayan ve benim gibi düşüncesini içinde tutamayanlar ise bir süre sonra yorulup ya da göze batıp “Bana müsaade” diyebiliyor.
32 yıllık kurumsal hayatım boyunca ne TEDx’te konuşma yapacağımı, ne bir girişim kuracağımı, ne de sivil toplumla ve gençlerle bu kadar iç içe çalışacağımı hayal etmiştim. En zor günlerimizde, en umutsuz ve karamsar anlarımızda yeni bir şeyler üretmek insanı yeniden yeşertiyor.
Olan biten saçmalığın içinde hiçbir şey olmamış........
© 10 Haber
