Gerçeğin Peşinde: Dezenformasyonla Mücadelede Yol Ayrımı
Hakikat artık yalnızca aranan değil; çoğu zaman bastırılan bir değer haline geldi. Devlet işlerinde, iş dünyasında, özel ilişkilerimizde, tarihte, bilimde ve teknolojide… hemen her alanda. Bilginin güç olduğu bu çağda, hakikatin korunması ve dezenformasyonun önlenmesi kritik önem taşıyor.
Dijital çağda bilgi bir tık kadar yakın ama aynı anda o kadar da bulanık. Herkes konuşuyor; ama kimin sesi hakikati taşıyor, kiminki eksik veya yönlendirilmiş bilgi, kiminki sadece yankı odasında dönen bir algı manipülasyonu?
“Post-truth” (hakikat sonrası) çağının tam ortasındayız. Artık bilgi değil, algı belirliyor gündemi. Veri değil, duygu şekillendiriyor kanaatleri.
İşte bu yüzden dezenformasyonla mücadele sadece teknik bir mesele değil; aynı zamanda demokratik, etik ve stratejik bir meseledir. Konuya bu bütünlük içinde yaklaşmalıyız.
Türkiye bu alanda önemli bir adım attı: Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) kuruldu. Dijital ve geleneksel medyada yayılan bilgi kirliliğiyle başa çıkmak için tasarlanan bu yapı, çağın gereklerine bir yanıt niteliğinde. Ancak şunu unutmamalıyız: Hakikatin peşinden gitmekle, hakikati tanımlama yetkisini tek bir elde toplamak arasında ince ama hayati bir fark var.
DMM’nin hızlı reaksiyon kapasitesi, kurumlar arası koordinasyon yeteneği ve devletin ağırlığını hissettirmesi etkileyici.
Fakat bu çabalar yeterli........
© 10 Haber
