Türkiye’de bu sığlığa mahkum muyuz?
Adına ‘Mantık’ dediğimiz bir düşünce disiplini var. Bu disiplinin kurucusunun eski Yunan’ın büyük düşünürü Aristo olduğu genel kabul gören bir şey.
Mantık kendi başına bir bilim dalı değil. Bir akıl yürütme, ‘doğru’ akıl yürütme disiplini veya yöntemi.
Bu sebeple sadece bilimlerde değil hepimizin gündelik hayatında da son derece önemli bir disiplin.
Mantık sayesinde, onun temel kuralları sayesinde düşüncelerimizde, fikri çıkarımlarımızda tutarlı oluruz.
Hukuk, başka pek çok şey gibi mantığa dayalı olmak zorunda.
CHP’nin kurultay davasını düşünün.
Bu konuda iki tane dava var. Bunlardan biri Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve kısaca “kurultay iptal davası” diye bilinen dava.
Diğeri ise Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan “Kurultayda rüşvet ve diğer usulsüzlükler döndüğünü ilişkin” dava.
Birinci davanın muhatabı doğrudan CHP tüzel kişiliği. İkinci davada ise bireyler o kurultay sırasında işledikleri öne sürülen bireysel suçlardan yargılanacaklar.
Ama iki dava yetki ve alan olarak birbirinden ayrı mahkemelerde görülüyor olsa bile birbiriyle yakından bağlantılı gibi duruyor.
Peki sahiden öyle mi?
Partilerin genel kurul toplantıları, aynen ülkede yapılan genel ve yerel seçimler gibi Yüksek Seçim Kurulu tarafından denetleniyor, kurultay sonuçları........
© 10 Haber
