menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İflah olmaz bir iyimser olan Sırrı Süreyya Önder’le iflah olmaz bir gerçekçi olarak kavgam

39 0
17.04.2025

Sırrı, daha ilk tanıştığımız andan itibaren bana “İsmet abi” diye hitab etti. Ben de her seferinde itiraz ettim: Sen benden iki yaş büyüksün, ne abisi…

O dinlemedi, abi demeye devam etti.

Uzun uzun yıllar önce bir akşam, bir arkadaş evinde bir yandan rakı içiyoruz, bir yandan Sırrı anlatıyor biz dinliyoruz.

Dinleyenler bilir, o cezaevi hatıralarını anlatmaya başladığında ağzınız açık dinlersiniz.

Genç, hatta bana kalırsa çocuk yaşında 12 Eylül’de hapse düşmüş ama o gençliğine rağmen koğuşlarda öyle popüler ve güvenilir olmuş ki, cezaevindeki fraksiyon kavgalarında onu hakem yapmışlar, kavgaları o bitirmiş.

İflah olmaz bir iyimser Sırrı.

Zaten öyle olduğu için 2013’teki çözüm sürecinde de, bugün bir türlü bir isim verilmeyen “süreç”te de ondan daha iyi, ondan daha gönüllü arabulucu yok.

“Barışa inanmamak, barıştan umudu kesmek en büyük aptallıktır” demişti bir seferinde.

En ümitsiz gözüken zamanlarda bile onun ufkunda her zaman barış vardı.

Bense hiç onun gibi değilim.

Hayır, kötümser biri değilim, hatta iyimser bile sayılırım ama yer yer inat seviyesinde gerçekçi olabilirim.

2013’te bir ortak arkadaşımızın doğum günü partisinde Sırrı’yı görmek benim için hem sürprizdi hem değildi.

Bir yandan devam eden çözüm sürecinin göbeğindeydi, oradan oraya koşturuyordu, arada bu doğum gününe gelmeye fırsat bulması bile olaydı. Ama öte yandan Sırrı hiçbir zaman siyasetten ibaret bir insan değildi zaten, hayata, arkadaşlarına, geyik yapmak dahil her türlü sohbete de her zaman vakit yaratırdı.

Tabii Sırrı gelince o gece ilgi doğumgünü sahibinden ona kaydı, çünkü herkesin devam eden çözüm süreciyle ilgili hem söyleyecek sözü hem soracak sorusu vardı.

Beş-on dakika sonra kendimi çözüm süreci hakkında Sırrı ile tartışırken buldum. Etraf susmuş bizi dinliyordu.

Bilen........

© 10 Haber