‘Normal’i hatırlamak ve hatırlatmak devrimci bir eylem biçimine dönüştüyse…
Ülkemizde yaşadığımız hayat ‘normal’ olmaktan o kadar uzak ki, insanın kafası ister istemez sürekli karışıyor.
Daha dün yaşadık: Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili kurultay davası Eylül ayına ertelendi.
Davada CHP kongresinin yok hükmünde sayılmasına dair bir karar çıkmadığı için para ve sermaye piyasaları dün büyük bir sevinç yaşadı. Dolar artmadı, faiz düştü, borsa bir günde yüzde 5’ten fazla yükseldi.
Biliyorsunuz, borsa için söylenen şudur: Borsa beklentileri satın alır, gerçekleşmeleri satar.
Dün yoğun biçimde borsada alım yapanlar sizce neyi satın aldılar? Hayır, herhangi bir beklentiyi değil, daha önce sattıkları kötümser beklentilerin gerçekleşmemiş olmasını satın aldılar. Yani gerçekleşme satın aldılar.
Peki neden geçmişte olumsuz beklentilerle satış yapmışlardı? Çünkü “normal”in bu olduğunu düşünüyorlardı: Siyasallaşmış yargımız yine siyasi bir karar verecek ve CHP liderliği bir siyasal mühendislikle değiştirilecek, buna kanaat getirmişlerdi.
Türkiye normal bir ülke olsa böyle bir inanca sahip olanlara deli muamelesi yapılırdı. Bu saçma inançla büyük para kararları verenlerle alay edilirdi.
Ama hayır. Burası normal bir ülke olmadığı için onların geçmişte bu saçma inanca dayalı olarak zarar etme ve herkese zarar ettirme pahasına ellerindeki hisse senetlerini satmaları gayet normal karşılandı. Çünkü ülkenin ‘yeni normal’i, yargı kararlarının mahkeme salonlarında değil Beştepe’de alındığına dair yaygın inançtı.
Dikkat edin, bu inanç hala değişmiş değil. Şimdi davanın ertelenmesi, “CHP’nin kafasında demoklesin kılıcının sallanmaya devam etmesi” olarak görülüyor.
Ben hukuk okumadım ama bazı temel hukuk dersleri aldım. Bana bundan 40 yıl önce idare hukuku dersinde “Bütün idari işlemler yapıldığı şekilde kaldırılır” ilkesi öğretildi.
Yani diyelim Orman Bakanlığı’nın uyguladığı bir idari işlemi siz vatandaş olarak Sağlık Bakanlığı’na itiraz ederek kaldıramazsınız. İdare Mahkemesine başvurduğunuzda da davanızı Orman Bakanlığı’na karşı açarsınız, Dışişleri Bakanlığına değil!
CHP kongresinin geçerliğini onaylayan kurum nihayetinde Yüksek Seçim Kurulu olduğuna göre, eğer bu kongrede usulsüzlük/yolsuzluk yapıldığına inanıyorsanız........
© 10 Haber
