menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tam da Mahza Amini’yi hatırlama zamanıdır

68 0
19.06.2025

24 Mayıs 2025 akşamı Fransa’nın Cannes şehri…

Sahnede siyah gözlüklü bir adam konuşuyor ve şunu söylüyor:

“Hiç kimsenin bize ne giyeceğimizi, ne yapacağımızı veya yapmayacağımızı söylemesine izin vermeyelim…”

İranlı yönetmen Cafer Panahi’ydi bu sözleri söyleyen insan.

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı.

Ödülü kazanan filminin adı ise çok dikkat çekici…

“Sadece bir kazaydı…”

Molla rejiminin hapishanelerinde işkence gören insanlara ilgili bir filmdi.

O geceden iki yıl önce, İran’daki Molla Diktatörlüğünün “Ahlak Muhafızları” Mahza Amini için de aynı şeyi söylemişti:

“Sadece bir kaza…”

Başı açık dolaştığı için gözaltına alınıp, işkence gören ve orada hayatını kaybeden 22 yaşındaki bir kız için söyledikleri tek şey buydu:

“Sadece bir kaza…”

Gözaltında durup dururken ölmüştü o gencecik kız onlar için…

Dünyanın başına gelmiş iki acımasız adam şimdi savaşıyor.

Bir yanda Gazze kasabı Netanyahu…

Diğer tarafta Orta Doğu’da ne kadar vesayet savaşı varsa arkadaki kukla oynatıcısı.

Kadınların başını zorla örttüren bir diktatör.

Adı Ali Hameney…Güya dini bir ünvanı da var…”Ayetullah” diyorlar… “Velayat-i Fakih”, “Rehber-i Muazzam…”

Güya inancı temsil eden bir adam… Ama zulüm hapishanesinde işkence altında ölen genç bir kız için vicdanının iki milimetre karesi bile acımayan sözde bir dini lider…

Tahran’a bombalar düşerken, insanlar ölürken içim acıyor…

Hem de çok acıyor.

Gazze’de gözümün önünden bir türlü gitmeyen o çocuklar, kadınlar gibi…

Gördükçe, duydukça kahroluyorum o küçücük mazlumları…

Ama İran’ın müstebit molları söz konusu olunca; Vicdanımın bir köşesindeki hatıra dolabı açılıyor…

2022 yılının Eylül ayına dönüyorum.

Molla diktatörlüğünün ahlak zabıtalarının sokaklarda........

© 10 Haber