Duyguların Ömrü Kısaldı mı?
Bir duygunun kullanım süresi var artık sanki.
Aşkın, ilgilenmenin, incinmenin, merak etmenin bile.
Eskiden birini sevmek yıllara yayılırdı. Şimdi bildirim süresine.
Bir zamanlar insanlar mektup yazardı.
Zarfın kenarına parfüm sıkılır, postaya güvenilirdi.
Mektup yolda kaybolur diye dua edilir, geldiğinde günlerce saklanırdı.
Mektubu katlarken his saklanırdı, şimdi ekranı kaydırıyoruz ve his geçiyor.
Bugün aşk WhatsApp hızında yaşıyor.
Bir “çıktın mı” mesajı görülmeden kalırsa kalp kırılıyor.
Bir okundu mavi tik olursa ama cevap gelmezse gurur devreye giriyor.
Gerçekten kırılıyor muyuz yoksa kırıldığımızı mı sanıyoruz artık?
Geçmişe dönelim biraz.
Birine kızınca ertesi gün okul yolunda beklenirdi.
Küs kalmak bile bir ritüeldi.
Yüz yüze gelmek cesaret isterdi.
Şimdi bloklamak var, sessize almak var, gizli hikaye izlemek var.
İlişkiler kopmuyor, arka planda açık sekme olarak kalıyor.
Bir şarkıyı elli kere dinlerdik.
Şimdi beş saniyede ileri sarıyoruz.
Sabırsızlık duyguya da bulaştı.
Aşk bile streç film gibi. Çabuk........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein