Mine G. Kırıkkanat’tan “Barut Kokusu”
Türkiye’de gazeteci olmak başlı başına zorken, bir de kadınsanız bu zorluk katlanarak artıyor.
Toplumsal baskılara kafa tutmanız, erkek egemen alanlarda sesinizi yükseltmeniz, bir de üzerine politik gelgitlerle baş etmeniz gerekiyor. Her an tetikte olmalısınız.
Mine G. Kırıkkanat, işte tam da bu atmosferin içinden süzülüp gelen bir gazeteci. Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan “Barut – Her Şeyin Bedeli Var” adlı otobiyografik kitabında, hem kendi hayatını anlatıyor hem de ülkenin çoğu gölgeli, gri yakın tarihine değiniyor.
Kırıkkanat’ın kaleme aldığı dönem 1968-1981 arasını kapsıyor. Kitapta hem kendisinin gençlik yılları hem de Türkiye’nin en çalkantılı zamanlarına ışık tutuluyor. Dostluk, düşmanlık, sadakat, ihanet ve entelektüeller arasındaki siyasi fikir ayrılıklarının ana temalar olarak yer aldığı Barut’ta sadece bir gazetecinin meslek hikâyesini değil bir kadının kendi kimliğiyle verdiği mücadeleyi de okuyoruz. Tacizler, mobbingler, susturulmak istenen bir ses, itilip kakılan ama asla pes etmeyen, gerektiğinde kavga eden ve sonunda kazanan bir kalem var karşımızda.
Ancak belirtmek gerekiyor ki sorun sadece öznel değil. Barut, aynı zamanda özel hayat ile kamusal alanın nasıl iç içe geçtiğini gösteren güçlü bir anlatı özelliğine de sahip. Öncelikle okuyan herkese kendi iç muhasebesini........
© Yurt
