NÜKLEER SINIRIN EŞİĞİNDE: ABD-İRAN GERİLİMİ VE TRUMP’IN İKİLEMİ
Amerika Birleşik Devletleri’nin eski başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde İran’ın nükleer altyapısını hedef alan bir hava saldırısına onay verdiğini açıkladı. Fordov, Natanz ve İsfahan gibi stratejik öneme sahip nükleer tesisler, B-2 bombardıman uçaklarıyla vuruldu. Bu gelişme, yalnızca iki ülke arasındaki gerilimi değil; aynı zamanda tüm bölgesel dengeleri sarsan yeni bir jeopolitik çatlağın habercisidir. Ancak olayın ardındaki derin stratejik hesapları göz ardı etmek, yaşananları yalnızca bir “operasyon” olarak tanımlamak yetersiz kalır.
* Saldırının ardından, tesislerde nükleer bir sızıntının olup olmadığına dair ne Beyaz Saray’dan ne de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan resmi ve şeffaf bir açıklama geldi. Olası bir radyasyon sızıntısının etkisi, yalnızca İran’ı değil; Türkiye dahil geniş bir bölgeyi, çevresel felaket ve halk sağlığı kriziyle karşı karşıya bırakabilir. Ne yazık ki nükleer tesislerin bombalanmasının herhangi bir uluslararası prosedüre dayanmıyor oluşu, çağımızın en tehlikeli güvenlik zaaflarından birine işaret ediyor.
* Bu saldırının ardındaki asıl motivasyon ise daha karmaşık. Haaretz ve Foreign Affairs gibi kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Trump bu saldırıya uzun süre direndi. Aslında savaş........
© Yurt
