BEDİA MUVAHHİT
TRT'nin siyah-beyaz olduğu yılların efsane haber spikeri Erkan Oyal anlatıyor ;
"1975 yılı baharı, Ankara.
Gençlik Parkı Nikah Salonu ve Mücteba Bey…
Nikah töreninin o heyecanlı telaşı...
Akşam saatleri…
O yılların pek moda bir lokantası...
Eşimle baş başa yemekteyiz...
Siparişi bekliyoruz
Şef garson masamıza yaklaşıyor,
izin isteyerek kulağıma eğiliyor ve
bir masayı işaretleyerek
'Sizinle tanışmak isteyen bir hanımefendi var' diyor.
Garsonun göz ucuyla işaret ettiği yöne
bakıyorum.
Siyah elbiseli zarif bir hanım el ediyor uzaktan.
Pek seçemesem de yüzünü
başımla selâmlıyorum.
'Biraz sonra' diyorum garsona.
O anda dikkatimi henüz toplayamadığım belli.
Eşimin yüzü selâmlaştığım kişiye dönük.
'Neden kalkıp masasına gitmiyorsun,
kim olduğunu tanımadın galiba ?' diyor.
“Doğru, arkamda kalıyor, kalabalıkta tanımadım. Kim o ?'
'Bedia Muvahhit hanım.
Seninle tanışmak istemiş, niye hâlâ bekliyorsun ?'
Dikkatle bakıyorum… Gerçekten o !
Bedia Muvahhit!..
Yaşayan bir efsane.
Osmanlı’dan Cumhuriyete armağan bir sanat abidesi.
Darülbedayi’nin öncü kadın tiyatro sanatçısı.
Türk sinemasının ilk kadın oyuncusu.
Benimle tanışmak istiyor ve ben onu bekletiyorum.
Olacak şey değil!
Mazeretim ne kadar geçerli olsa da!..
Eşime 'Gidip bir merhaba deyip, geleyim'........
© Yurt
