menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Juan Salvador Adında Bir Penguen

22 1
16.09.2025

1991’te petrol sızıntısına maruz kalıp çevre gönüllüleri tarafından kurtarılan 2000 penguenden biri (Foto: WildLifeConservation Network)

Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında otoriter rejimler, geçmişin tortularını yeniden üretiyor. Gençler, üniversiteler, toplumun geniş kesimleri umutla korku arasında sıkışmış durumda. İşte tam böyle bir dönemde, 1970’lerin Arjantin’inde bir öğretmenin ve bir penguenin hikâyesi, tarihin kirli yüzüyle nasıl yüzleşebileceğimizi ve yarına nasıl umut taşıyabileceğimizi hatırlatıyor.

Onu ilk kez gördüğümüzde bir enkaz gibidir: denizden çıkarılmış, katrana bulanmış, nefes almakta zorlanan bir penguen. İnsan tarafından kirletilen doğada ölümün kıyısına sürüklenmiş bir canlı. Tom Michell’in karşısına çıkan pengueni hayata döndürmesi yalnızca bir kurtarma hikâyesi değil, tarihsel tortularla yüzleşmenin de metaforudur. Çünkü kirlenmiş bir beden, geçmişin kirleriyle boğulmuş bir toplumdan farksızdır.

Michell’in Arjantin’de yaşanmış gerçek bir olayın hikayesini anlatan romanından uyarlanan aynı adlı film, 1976’da başlayan askeri cunta döneminin kayıplar, işkence ve sessizlikle dolu ortamında geçer. Tıpkı denizi kirleten petrol gibi, insan eliyle üretilmiş bir karanlıktır sözkonusu olan. Karanlık dönem 1976’da Arjantin’de ordunun yönetime el koymasıyla başlar. “Ulusal Yeniden Yapılanma Süreci” adı verilen bu dönem, aslında kitlesel bir baskı rejimidir. Binlerce kişi kaçırılır, işkence görür, “kaybolur.” Bu kayıplar için bugün hâlâ desaparecidos deniyor. Rejim muhaliflerinin bebekleri........

© yetkinreport.com