Mehmet Akif Ersoy iktidar medyasının prenslerindendi. İlginç olan iktidar medyasının yüz suçlamalara şimdiden kanıtlanmış muamelesi yapması.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Mehmet Akif Ersoy’u uyuşturucu, çıkar için seks partileri filan gibi suçlamalarını ve uyuşturucu temini “örgütü” kurmak nedeniyle tutuklanmasını okurken, her seferinde aklıma İstiklal Marşı şairi geliyor. Her halde, 1993’te gazeteci Uğur Mumcu cinayetinin arkasındaki örgüt olarak bilinen İran İslam devrimi çizgisindeki Tevhid ve Selam Örgütünün yayınlarından Selam dergisinin kurucularından babası Nadir Ersoy, oğlunun büyüyünce İslâm davasına faydalı olması hevesiyle koymuştur bu adı.

Hayat acımasız.

Gazeteci Ersoy, iktidar çevrelerinin son birkaç yıldır medyadaki yükselen yıldızlarından, prenslerinden biriydi. Arapça bilgisiyle TRT’ye Libya, Mısır, Yemen ve Filistin’de muhabirlik ve daha sonra yöneticilik yapmış, bir ara Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez zamanında “Ortadoğu ve İslam Dünyası” danışmanlığında bulunmuş, 2017’de Habertürk’e girmiş. Ağustos 2024’te, o zaman Ciner Medya Grubunun başındaki Kenan Tekdağ tarafından Genel Yayın Yönetmenliğine getirilmiş
Ersoy, Aralık 2024’te Ciner Medya Grubunun, başında Tekdağ’ın kalmak üzere Can Medya grubuna satılması sonrasında da Eylül 2025’te TMSF tarafından el konulması sonrasında da (AK Partili Şamil Tayyar’ın iddiasına göre “hatırlı dostların” devreye girmesiyle) görevine devam etmiş.
İslamcı geçmişe sahip, çalışkan, birkaç lisan bilir, eli yüzü düzgün, oturup kalkmayı bilen Ersoy, bu özelliklerinin de yardımıyla AK Partinin medyadaki gözdelerinden olmuş. Yine Tayyar’ın eleştirisiyle kendisini “dokunulmaz” sanması da buna bağlıymış.

O kadar ki Terörsüz Türkiye sürecinin, dönüm noktalarında AK Parti........

© yetkinreport.com