menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump “Bir günde barış” demişti ama Rusya-Ukrayna savaşı sürüyor

13 0
29.05.2025

Trump yeniden göreve geldiğinde Rusya-Ukrayna savaşını bir günde bitireceği iddiasındaydı ama savaş hala sürüyor.Bu arada Türkiye Rusya, Ukrayna ve ABD arasında yoğun diplomatik trafik içinde. Fotoğrafta Dışişleri Bakanı Fidan 27 Mayıs’ta Moskova’da Cumhurbaşkanı Putin tarafından kabul edilirken görülüyor.

Donald Trump, ikinci kez ABD Başkanlığı koltuğuna oturduğunda, Ukrayna’daki savaşı “bir günde” bitireceği vaadiyle dünya kamuoyunun ilgisini çekmişti. Putin’le geçmişten gelen “özel” ilişkisine güvenen Trump, Kremlin’i masaya oturtabileceğini ve savaşı ani bir hamleyle sona erdirebileceğini iddia ediyordu. Ancak yeniden başkanlık görevine başlamasından bu yana ne barış sağlanabildi ne de somut bir ateşkes ilanı geldi.
Aksine, Rusya saldırılarını artırdı; dört yeni Ukrayna sınır kasabasını daha kontrol altına aldı, insansız hava araçlarıyla rekor düzeyde saldırılar düzenledi. Trump-Putin arasında gerçekleştiği öne sürülen temaslardan bugüne dek hiçbir somut sonuç alınamadı. Moskova, zaman ve toprak kazanmaya devam ederken, Trump’ın Ukrayna liderini küçümseyici açıklamaları, Kiev’e yönelik destek paketlerini geciktirmesi ve Batı ittifakına karşı mesafeli tutumu, Kremlin’i durdurma niyeti ve kapasitesinin olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Trump’ın sözlerinin Moskova nezdindeki caydırıcılığı da hızla eriyor.

Putin, satranç tahtasında hamlelerini soğukkanlılıkla ve net bir stratejiyle yapıyor: Ukrayna’yı tarafsızlaştırmak, Rus etkisi altındaki bölgeleri ilhak etmek, Batı ittifakıyla bağlarını kesmek ve Rusya’yı yeni dünya düzeninde yeniden büyük bir güç olarak konumlandırmak. Trump ise bu oyunu anlamakta zorlanıyor. Kremlin, onun açıklamalarını “duygusal” buluyor ve ciddiye almıyor.
Bu durum, yalnızca Ukrayna cephesinde değil, küresel düzlemde de yeni fay hatlarının oluştuğuna ve uzun vadeli yansımaların kaçınılmaz olduğuna işaret ediyor.
Trump’ın Putin’le ilişkisi yıllardır “kafa karıştırıcı” olarak nitelendiriliyor. Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski Rusya danışmanı Fiona Hill’e göre Trump, Putin’e karşı hem hayranlık hem de rekabet duygusu besliyor. Onu kontrol edebileceğine inanıyor ama aslında stratejik derinliğini tam olarak kavrayamıyor. Putin ise kişisel yakınlıkları değil, ulusal çıkarları esas alıyor.

Peki, Trump neden bu kadar yumuşak davranıyor? İki olasılık öne çıkıyor:
• Stratejik Hesap: Trump, Moskova ile yakınlaşıp Çin’in izole edilmesini hedefliyor olabilir. Rusya’yı Batı’dan değil, Çin’den koparmaya çalışıyor. Böylece ABD’nin tüm dikkatini Pekin’e yoğunlaştırabileceği, Avrasya cephesini bölerek Çin’in bölgesel ve........

© yetkinreport.com