Meclis Komisyonu Öcalan’a Gitmeli mi?
TBMM’de temsil edilen siyasi partilere gönderilen bir yazıyla kurularak 05.08.2025’te çalışmalarına başlamış olan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu. (Foto: TBMM web sitesi)
Türkiye’de barış konuşuldukça tansiyon da yükseliyor. TBMM’de “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun İmralı’ya bir ziyaret yapıp yapmaması etrafında dönen tartışma, esasen bir teknik takvim meselesi değil; ülkenin nasıl bir barış tahayyül ettiğine dair etik ve stratejik bir tercih. Bu yazı, bir barış eğitimi profesörü olarak, “Öcalan’la görüşülmeli mi?” sorusunu duyguları hafife almadan, ama yalnız duygularla karar vermeden ele alma teklifidir.
Önce açık konuşalım: PKK’nın terörü yüzünden yakınlarını kaybedenler, yaşamı parçalananlar, yerinden edilenler için “İmralı’ya gitmek” fikri derin bir rahatsızlık ve öfke uyandırıyor. Bu duygu meşrudur; barış etiği, mağdurların acısını yok saymaz. Fakat barışın ahlaki pusulası, iki soruyu birlikte taşımayı gerektirir: (1) Adalet duygusunu yaralamadan, (2) şiddeti kalıcı biçimde bitirecek en gerçekçi yol nedir? Eğer “sürdürülebilir barış” hedefleniyorsa, çatışmanın silahlı aktörleriyle temas, dünyadaki pek çok örnekte olduğu gibi, araç setinin bir parçası olmuştur. Bu, onları aklamak değildir; şiddetin sönümlenmesi için gerekli kanalların, kesin ve denetlenebilir bir çerçevede açılmasıdır.
Bugünkü tartışma, aslında iki farklı yol tahayyülünün gerilimidir:
İroni........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden