Demokratikleşme Olmadan Barış Hülyadır
Türkiye, çatışmadan barışa geçişi baştan sona demokratik dönüşüm olarak tasarlamalıdır. Yoksa barış, ilk dalgada yıkılacak kumdan kaledir. Sürece katkı için kurulan TBMM Komisyonu çalışmalarına yaz boyunca devam ediyor.
Türkiye, kırk yılı aşkın süredir süregelen çatışma döngüsünü sona erdirecek bir barış sürecinin eşiğinde defalarca durdu. Silahların sustuğu anlar, toplumun geleceğe umutla baktığı anlar oldu. Ancak dünya deneyimleri kadar Türkiye’nin kendi tecrübeleri de gösteriyor ki, bir çatışmanın bitmesi tek başına demokrasiyi getirmiyor; hatta demokratikleşme olmadan elde edilen barış, yapılsa bile yaşamıyor.
Barış ile demokratikleşme birbirinden ayrı düşünülemez. Türkiye’de barışın kalıcı hale gelmesi için, şiddetin bitmesi kadar kapsayıcı demokrasiye yönelmek de şart. Çünkü barışın gerçek zemini, yalnızca müzakere masalarında değil, hukukun üstünlüğüyle, eşit yurttaşlıkla ve şeffaf yönetişimle kurulabilir. Demokratikleşmenin merkezde olmadığı bir barış süreci, Türkiye için uzun ömürlü bir çözüm değil, kırılgan bir ara dönem olur.
Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de barış süreçleri çoğu zaman yalnızca silahların susmasına odaklandı. Oysa bu yaklaşım, “negatif barıştan” öteye geçemez; yani çatışmanın görünürde bitmesi ama adalet, eşitlik ve kapsayıcı yönetim gibi demokratik temellerin eksik kalması. Bu eksiklikler giderilmediğinde barışın altı boş kalır, siyasal düzene duyulan güven zayıflar.
Türkiye’nin kendi deneyimi de bunu kanıtlıyor: Çatışmaların kökeninde büyük ölçüde demokratik açıklar yatıyor. İnsanların gündelik hayatlarını ve aidiyet duygularını şekillendiren sorunlar çözülmeden, hiçbir müzakere masası kalıcı bir çözüm üretemez. Ders açıktır: Türkiye’de barış süreci, demokratikleşmeyi merkezine almazsa, barış yüzeysel kalır ve kısa sürede kırılır.
Türkiye, birçok çatışma sonrası ülkeden farklı bir avantaja sahip: Çok partili demokratik gelenek. 1950’lerden bu yana darbelerle kesintiye uğrasa da seçimler, parti siyaseti ve kamusal tartışma kültürü Türkiye’nin siyasal hafızasına kazınmış durumda. Yani bugün verilecek demokratikleşme mücadelesi........
© yetkinreport.com
