ANADİLDE EĞİTİM BÖLÜNMEYE HİZMET EDER
14 Mayıs akşamı EKOL TV haberlerinde Altan Tan’ı dinliyorum. Lozan Antlaşması’nı eleştiriyor. Efendim, Ermeniler, Hıristiyanlar ve Yahudiler Müslüman olmadıkları için azınlık sayılmışlar ve onlara kendi okullarını açmak imkânı tanınmış. Fakat, Kürtler Müslüman oldukları için, Türklerle birlikte mütalâa edilmişler ve onlara kendi okullarını açmak hakkı tanınmamış! Bu büyük adaletsizlikmiş! O zaman ne yapılacak? Kürtlere Anadilde eğitim hakkı tanınacak ki, ülkede gerçek barış olsun!
Bu adamların gözleri gerçekten kör mü? Kürt kardeşlerimiz evlerinde, çarşıda ve pazarda kendi dillerini hür bir şekilde konuşmuyorlar mı? Ayrıca, 2012 yılında Millî Eğitim Bakanlığı orta öğretimde Kürtçe ve Zazacanın seçmeli ders olarak okutulmasına imkân tanıdı. Ne var ki, Kürt öğrenciler bu dersleri tercih etmiyorlar. Neden etsinler? Kürtçe edebiyat dili değil ki!
Kürt aydınları Kürtçenin seçmeli dil olması ile yetinmiyorlar ve eğitim dili olarak kabul edilmesini istiyorlar. Altan Tan’ın istediği de bu.
Peki, bu istek kabul edildiğinde, neler olur hiç düşünmezler mi?
Hemen söyleyelim: Ayrılıkçılık virüsü tüm bedenimizi sarar. Kürtçeyi eğitim dili olarak kabul eden devlet, kendi eliyle, bölünmenin temellerini atmış olur. Türkçe ve Kürtçenin aynı anda eğitim dili olması, Türkleri ve Kürtleri ayrıştırır ve PKK’nın yapamadığı şey gerçekleşir. İki toplum birbirine düşmanlaşır!
Kürt aydınları bu konuyu tekrar tekrar düşünmelidirler.
Kürt kardeşlerimiz bu ülkenin hür ve eşit vatandaşlarıdır. Hepimiz © Yeşilgiresun
