Hani bir gün Sığacık'ta bir dizi çekimine denk gelmiştik akşam rüzgarları saçlarında dalgalanırken. Sevdiğimiz oyuncuların bir sokak arasında karşımıza çıkmasıyla havalara uçmuştuk sevinçten.
İspanyol Merdivenleri hep mi kalabalıktı yoksa bizim uğradığımız tüm mekanlar mı dolup dolup boşalıyordu. Keza az önce 'aşk çeşmesi'nin orada fotoğraf çektirmek için verdiğimiz mücadeleyi Viyana kuşatmasında gösterseydik çoktan tüm Avrupa'yı fethetmiştik!
Parçalı bulutlu bir Amsterdam gününde, kanallarda dolaşırken ansızın esaslı bir yağmur bastırmıştı da sırılsıklam ıslanmıştık tıpkı sırılsıklam aşıklar gibi. Hazır bisikletlerin başkenti Amsterdam'dayken şöyle bir bisiklet turu da mı yapmayalım gün batımına eşlik eden akşam güneşinin kurutmaya çalıştığı Amsterdam caddelerinde.
Marmaris'e giderken 'aşıklar yolu'nda yürümek için ani bir manevrayla gerisin geriye dönmüştük de aşıklar yolunda çifte kumrular gibi saatlerce yürümüştük birbirimizin gözlerinde kaybolana dek.
Efes'e gündüz de gitmiştik gece de fakat bir türlü Celsus Kütüphanesinin karşısındaki yokuşu, gündüz sıcaktan adım atacak halimiz kalmadığından geceleyinse ışıklandırmanın olmayışından dolayı yasak bahanesiyle tırmanamamıştık. Bakarsın üçüncüye ulaşırız maksadımıza.
Kelebekler Vadisine yukarıdan bakmakla Çamlıca'dan Boğaz'a........

© Yeşilgiresun