menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sevdiğim Romanlara Dair-7

24 0
24.04.2024

Romanlar ve onların büyülü dünyası. Roman sayfalarında insan ne kadar da çok karşılaşıyor kendisiyle. Benzerliğin bu kadarına da pes doğrusu!
Hangi köşeyi dönse ayak izleri, hangi sokağı arşınlasa hatıralar yumağı, hangi köprüde birine rastlasa; hep tanıdık simalar hep bildik mekanlar. Duygular aynı, düşünceler benzer, suretler aşina ve hele olaylar, hele olaylar!
Belki de romanı her çağda böylesine vazgeçilmez kılan da bu özelliği sanırım. Hem çok bildik hem çok yabancı. Hep çok yakın hep çok uzak. Her daim gizemli ve sürprizlerle dolu ve de heyecanlı.
İnsanın anlam arayışında romanı görmezden gelenler için roman, hala bütün mevcudiyetiyle meydan okumaya devam etmekte. Söz konusu romansa insan, arka sayfadaki kısacık tanıtımla yetinmeyip hemencecik sayfalar arasında kaybolup gitmeyi diliyor. Kimi için romanın ismi, kimi için romanın yazarı, kimi için romanın konusu ve kapağı, kimi içinse arka kapaktaki birkaç cümle.
Sebep ne olursa olsun elinizdeki bir romansa eğer dünyada sizden daha şanslı olanlar sadece masmavi bir göğün altında kumsala bakan bir bankta ya da ulu bir çınarın altında başka bir romanın sayfaları arasında hülyalara dalanlardır, vesselam.
“Raimund Gregorius'un hayatında her şeyi değiştirecek olan gün, öteki pek çok gün gibi başladı. Gregorius saat sekize çeyrek kala Bundestreerrasse'den geldi, şehir merkezinden liseye uzanan Kirchenfeld Köprüsü'ne adım attı. Ders yılında, hafta içi günlerinin hepsinde aynı şeyi ve sekize çeyrek kala........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play