menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gönül Sandığı

14 0
02.07.2025

Bir kuş kadar özgür, bir ağaç gibi hür, bir yağmur damlası gibi sıcak, bir kar tanesi kadar naif, bir çocuk kadar masum.
Bir elmanın yarısı, bir uçurtmanın kuyruğu, bir balonun ipi, bir martının kanadı, bir çocuğun elleri, bir annenin yüreği, bir aşığın özlemi gibi aynı, farklı, sağlam, benzersiz, haylaz, yumuşacık, yangın yeri.
Bir ağaç gölgesi gibi serin, bir deniz kenarı kadar ferah, bir yağmur ertesi gibi huzurlu, bir sabah aydınlığı gibi dingin, bir gece yarısı yalnızlığı gibi uzun.
Bir kitap ayracı gibi şanslı, bir sokak lambası kadar aydınlık, bir salıncak gibi neşeli, bir bank kadar mesut.
Güneşin tadını çıkaran kediler kadar gamsız, vapurların ardındaki martılar gibi heyecanlı, serçeler kadar ürkek, güvercinler gibi vakur.
Nazlı nazlı dalgalanan ay yıldızım gibi gururlu, aralık pencereden rüzgarla oynaşan tüller gibi havai, ele avuca sığmayan gönlüm gibi hercai.
Zaman gibi zapt edilemeyen. Mevsimler gibi değişken. Günler, haftalar, aylar gibi ellerimizde ufalanan.
Bir şiirin mısraları gibi vurucu, bir şarkının sözleri gibi sarsıcı, bir romanın sonu gibi sürprizli, bir filmin girişi gibi şaşırtıcı, bir türkünün nakaratı kadar acıklı, bir hikâyenin sonu gibi hüzünlü, önümüzde uzayıp giden bir hayatın satır araları gibi hikmetli.
Balıkçı........

© Yeşilgiresun