“Ben” Dilinin Aymazlığı
1979 yılından itibaren mesleki rapor yazmaktayım. Halen de yazmayı sürdürüyorum. 1985 yılından itibaren de Yeşilgiresun Gazetesi başta olmak üzere birçok dergide, gazetede mesleki makale, görüş ve köşe yazısı yazdım. Bütün bu somut gerçekliğe karşın Türkçeyi iyi biçimde kullandığım iddiasında bulunamam. Benim için büyük bir iddiayı ileri sürmek olur ki, bu konuda alabileceğim çok dersin ve uzun bir yolun olduğunu bilirim, haddimi aşmak istemem. Bununla birlikte bugün Türkçe üzerine birkaç söz etmek istiyorum.
***
Son yıllarda insanımıza “ben” dilinin egemen olduğunu görmekteyim. Özellikle orta yaş kuşağında olan herkesin hissettiği bir husustur. Eskiden “Hoş geldiniz” diyene “Hoş bulduk” derdik. Bugün “Hoş buldum” denilmektedir. Gelenin, tek kişi olduğu gerçekliğinde insanlar hoş geldiniz, karşılığında da hoş bulduk diyerek, öncelikle kibarlık yapardı. Sonrasında ise ortamda yalnız bulunan bir kişinin yanına ikinci kişinin gelmesiyle iki kişi “biz” olurdu. İşte bu biz duygusunu, silen, ortadan kaldıran bir yaklaşımdır, ben diliyle yanıtlamak. Benzeri örnekler çoktur. Eskiden “Allahaısmarladık” denirdi, karşılığında “Güle güle”........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon