Yokluğunu yaşamadıkça, varlığının değeri bilinmeyen en büyük nimetlerden biri “su” dur. Pınar… Varsa kıymetini bileceksin!!

Su; Yüce Allah’ın gökyüzünden indirdiği, temizlik vesilesi kıldığı, rahmet ve bereketin kaynağıdır.

“İçtiğiniz suya bakmaz mısınız? Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu, acı yapardık. O halde şükretmeniz gerekmez mi?”

Su, sadece bireysel bir ihtiyaç değil aynı zamanda toplumsal bir haktır. Bütün canlıların sağlıklı ve yeterli suya erişme hakkı vardır. Zira insanlar ve hayvanlar suyla can bulur, bitkiler suyla yeşerir.

Su, dalga geçer gibi tüketebileceğiniz sınırsız bir

kaynak değildir. İlahi bir emanettir!! Sadece bize değil,

gelecek nesillere de aittir. Bu sebeple suyu dikkatli kullanmak, korumak, adilce paylaşmak hepimizin insani ve de vicdani sorumluluğudur.

Suyu hunharca harcamak yaratılmış her canlının

hakkına tecavüz etmektir, israftır, haramdır.

“…Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü........

© Yeniçağ