Kumpasizm
Türk askerine Ergenekon, Balyoz kumpasları kurdular.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı Genelkurmay Başkanına, “silahlı terör örgütü” başı dediler.
İmralı utanç davalarının savcısı başbakan oldu.
Necdet Paşa Genelkurmay Başkanlığında Paşa, Paşa sefa sürüyordu.
Çok anlamlı (!) bir açıklama yaptı;
“Sayın Başbuğ bizim komutanımızdır. Hukuki süreç devam ediyor, yargıya intikal etmiş bir konu hakkında detaylı değerlendirme yapmam doğru olmaz. Ancak kendisine saygımız ve sevgimiz bakidir.”
Esir alınan komutana saygı ve sevgi sundu.
Çünkü; Önceki komutanlarından Hilmi Özkök şu emri dikte etmişti:
“Etle soğanı bir tencereye koyarsanız yahni olur. Askerle siyasetin ilişkisi de böyledir. Çok yakın olursa koku yapar.”
Yahni kokusunu anlar, kumpas kokusunu anlamadı ve siyasetin tahakkümü altında uslu, uslu oturdu.
İktidar mensubu milletvekili televizyonda, “Orduya kumpası Amerika ve FETO ile yaptık” deyiverdi.
“Ne yaptın ulan?” dediler...
Devreye Erdoğan girerek dedi ki;
“Bu........© Yeniçağ
