Kaboğlu; Hukuk devletini kaldırmaya yönelik tezgahları açıklayacağım
Anayasa uzmanı İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Ö. Kaboğlu’nu ziyaret ederek Türkiye’de yaşanan ve yaşatılan hukuksuzluklar ile siyasi yargı kararları konusunda söyleşi yaptım.
Kaboğlu: Kasım 2002 seçimlerinde seçmenlerin olmasa da TBMM’de sayısal çoğunluğu elde eden AKP, güçlü bir anayasal ve siyasal miras devralmıştı.
2017’de sonlanan değişiklikler; usul bakımından siyasal çatışma veya dayatma yolunu, içerik olarak da tek kişi iktidarını öne çıkardı.
Bu bakımdan, on yıllık bir anayasasızlaştırma döneminden de söz edilebilir.
Hükümetin ilgası, siyasal sorumluluk ilkesinin kaldırılması ve siyasal karar alma düzeneklerinin tasfiyesi ile 2017 kurgusu, gerçekte, “Cumhuriyet Anayasacılığının sonu” olarak nitelenebilir.
Medya, muhalefet ve kamuoyu, 2004’te ulaşılan anayasal ve siyasal birikimi sahiplenemediği gibi 2017 yıkımını da yeterince fark edemedi.
Kaboğlu: Ön koşul, doğru bilgi ve doğru teşhistir. Şöyle ki; Devlet Başkanlığı ve Hükümetin tek kişide birleştirilmesi, anayasal, aynı kişinin parti başkanlığı ise, fiili durum anayasa ile bağdaşmıyor.
AKP ve MHP’nin Yasama ve Yürütme koalisyonu, otoriter nitelik taşıyan anayasal hükümleri bile işlevsiz kılıyor.
Bu nedenle, TBMM’de temsil edilen siyasal partiler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, haliyle basın ve yayın kuruluşları, fiili ve keyfi uygulamalara sürekli ve sistematik bir biçimde karşı çıkmalı; bunları, bir anayasal ve demokratik meşruluk sorunu olarak sürekli işlemeli.
Kaboğlu: Türkiye’nin Anayasa gündemi, şu üçlüde ele........
© Yeniçağ
